"لدقيقتين" - Translation from Arabic to Turkish

• iki dakika
• birkaç dakika
• İki dakikalığına
• bir kaç dakika
• birkaç dakikalığına
• dakikaya
• - İki dakika
• iki dakikadır
• İki dakika için
• dakikanı

Nereden biliyorsun, odanın kapısından iki dakika baktığın için mi?
و كيف تعرفين ذلك، من التحديق به لدقيقتين في الحجرة؟

Her tarafım ağrıyor. Dün gece iki dakika uyuduğumu sanmıyorum.
أنا متألمة جدًا، لا أعتقد أنني غفوت لدقيقتين ليلة أمس

iki dakika konuştuk ve konu plantar fasciitis'e (taban rahatsızlığı) geldi.
تحدثنا لدقيقتين .. عن التهاب اللفافة الأخمصية

Uzun bir süre, hemen hemen birkaç dakika, dalmadan öylece bekliyor.
وهي لا تغوص لوقتٍ طويل، لعلها تفعل ذلك لدقيقتين. ستكون الأم

Böceği iki dakikalığına açıp sinyalini izledik, bizi buraya götürdü.
لقد فعّلنا جهاز التنصت لدقيقتين وتعقبنا الإشارة، فأشارت إلى هنا

Yabancılarla bakışmadan bir kaç dakika sabredebilir misin?
هل لك أن تبقى لدقيقتين دون العبث مع الغرباء؟

Kahve almak için sadece birkaç dakikalığına dışarı çıkmıştım geri geldiğimde çanta yoktu.
لقد خرجت لدقيقتين لأشرب بعض القهوة وعندما عدت كانت إختفت

Böylece yetişkinlerle bir anlaşma yaptım, çocuklar, yanlarında erişkinler olmaksızın içeri gelip kendi başlarına iki dakika geçirecekler.
فأبرمت إتفاق مع الكبار بأن يسمحوا للأطفال الدخول دون الكبار لدقيقتين لوحدهم

Kaptan, lüfen dinle beni. İki dakika, hepsi bu.
أيها القبطان، أرجوك أستمع لي لدقيقتين لا أكثر

Bir defada iki dakika uyanık kalabiliyor ve ufak çüklerden hoşlanıyor.
إنها تستطيع البقاء مستيقظة لدقيقتين في المرة الواحدة .وهي تفضلهم مراهقين من صغار الرحالة

Ama odadan sadece bir, iki dakika için ayrıldı, eminim daha fazla değil.
ولكنها كانت خارج الغرفة لدقيقتين فقط لا أكثر

Bir erkek ile iki dakika sohbet ettikten sonra... özel biri olduğunu düşünerek peşine düşüyorum.
أقابل شاب لدقيقتين واطارده بعدها وكانه متفرد بذاته

İyi gidiyorsun. İki dakika daha devam edin.
أنتنّ تقمن بعمل جيد استمرّوا لدقيقتين اضافيتين

İyi bir şekilde dalarsam, sanırım nefesimi iki dakika tutabilirim.
في غطسة جيدة، لعلّي يمكنني حبس أنفاسي لدقيقتين.

Buraya birini getirsem, patron beni iki dakika tutmaz.
لا تقل لي أنك لم تفعلها مديري لن يبقيني هنا لدقيقتين

Piller altta. Maksimum iki dakika.
البطاريات في القاعدةِ تكفى لدقيقتين كحد اقصى

Hey güzel Allahım... ne günah işlediysem, ne olursun şu birkaç dakika gözlerimi kör etme.
يا إلهى مهما فعلت , لا تعمنى لدقيقتين أخرتين

birkaç dakika takılmamız sorun olur mu ki?
ألديك مشكلة في البقاء في البلدة لدقيقتين إضافيتين؟

Tatlım yalnızca iki dakikalığına bir kez kestirmiştim, gözlerimi dinlendirmek için.
لقد أخذت غفوة واحدة لدقيقتين لم أغلق عيوني حتى

Koordinatları almak için birkaç dakikaya ihtiyacım var.
احتاج لدقيقتين لاحبس النظائر في هذه الغرفه

- İki dakika bile dayanamazsın.
لن تصمد لدقيقتين

Şuna da bak hele, iki dakikadır buradayım ve hâlâ morfin sormadın.
و لتنظر لهذا ، لقد كنتُ هنا لدقيقتين وأنت لم تسألني آنِفاً حيال المورفين

Sadece 2 dakikanı alacağım.
و أنا احتاج فقط لدقيقتين من وقتك