| Hatırlatayım; sessiz kalma hakkına sahipsin. | Open Subtitles | يحري عليّ أن أذكركِ ، أن لديكِ الحق بالبقاء صامتة. |
| İyi, tamam. Ama şunu bil ki, hâlâ ne istediğini açıkça söyleme hakkına sahipsin. | Open Subtitles | حسناً , لابأس , لكن تعلمين مازال لديكِ الحق |
| Avukat seçme hakkın var. İstersen devlet de avukat atayabilir. | Open Subtitles | لديكِ الحق لتوكيل مُحامي وإن لم تتحملي النفقة، سيتم توفير مُحامي لكِ |
| Yeni bir avukat isteyebilirsin, buna hakkın var. | Open Subtitles | إنّ كنتِ تودين توكيل محامي جديد، فيكون لديكِ الحق. |
| Polise ifade vermeden önce bir avukatla görüşme hakkına sahipsiniz. | Open Subtitles | لديكِ الحق في التكلم إلى محامي قبل أن تتكلّمي إلى الشرطة |
| Polise ifade vermeden önce bir avukatla görüşme hakkına sahipsiniz. | Open Subtitles | لديكِ الحق في التكلم إلى محامي قبل أن تتكلّمي إلى الشرطة |
| Ama kolay olmasını bekleme hakkın yok. | Open Subtitles | لكن ليس لديكِ الحق لتتوقعي أن الأمر سيكون سهلاً |
| Bir avukatla konuşma hakkınız var. Bunun farkındasınız değil mi? | Open Subtitles | لديكِ الحق في التحدث إلى محامي، أنتِ تعلمين ذلك |
| - Açıklayabilirim. - Sessiz kalma hakkına sahipsin. | Open Subtitles | ـ أستطيع تفسير ذلك ـ لديكِ الحق لتبقين صامتة |
| Peri anne tutma hakkına sahipsin. | Open Subtitles | لديكِ الحق بأن تُصبحي الجدة الخيالية وإنلمتكُونيجدة خيالية... |
| - Sessiz kalma hakkına sahipsin. - Anlamıyorum. | Open Subtitles | لديكِ الحق في التزام الصمت - أنا لا افهم - |
| Derhal avukat tutma hakkına sahipsin. | Open Subtitles | لديكِ الحق في توكيل محامٍ بالحال |
| Kapatmaya ihtiyacın var Denise. Mutlu olmaya hakkın var. | Open Subtitles | أنتِ بحاجة لوضع نهاية ، "دينيس" لديكِ الحق في أن تكوني سعيدة |
| Senin de sessiz kalma hakkın var. | Open Subtitles | وأنتِ لديكِ الحق في البقاء صامتة |
| Bu yüzden sanırım bunu söylemeye hakkın var. | Open Subtitles | ... ولهذا السبب أعتقد انه لديكِ الحق بأن يكون لكِ رأي في هذا |
| Söyleyeceğiniz her şey mahkemede aleyhinize kullanılabilir. Avukat tutma hakkına sahipsiniz. | Open Subtitles | لديكِ الحق بالبقاء صامتة أي شيئ تقولينه قد يستخدم ضدكِ في المحكمة |
| Sessiz kalma hakkına sahipsiniz. | Open Subtitles | لديكَ الحق بالتزام الصمت - لديكِ الحق بالتزام الصمت - |
| Sorgulama sırasında ya da öncesinde avukat bulundurma hakkına sahipsiniz. | Open Subtitles | لديكَ الحق بوجود محامي - لديكِ الحق بوجود محامي - قبل و أثناء عملية الإستجواب - قبل و أثناء عملية الإستجواب - |
| Herkesten çok senin bana ne yapacağımı söylemeye hakkın yok. | Open Subtitles | أنتِ دون أى شخص ليس لديكِ الحق لأن تُملي علي ما افعله. |
| Bak, birlikte yaşamaya başlamadan dekorasyonumu sorgulamaya hakkın yok. | Open Subtitles | إسمعي، حتى توافقي على الإنتقال عندي، ليس لديكِ الحق في التشكيك بديكوري. |
| Şu son haftalarda geçirdiğim şeylerden sonra bana öyle bakmaya hakkın yok. | Open Subtitles | ليس لديكِ الحق أن تنظري إلي هكذا بعد ما مررت به خلال الأسابيع المنصرمة. |
| Sessiz kalma hakkınız var. | Open Subtitles | إصغِ يا سيدتي، لديكِ الحق بإلتزام الصمت |
| Bir avukat tutma hakkınız var. | Open Subtitles | لديكِ الحق بأن تتحدثي مع محامي |