Hayır, bence Kellog'u öldürmek için birçok iyi sebebin var. | Open Subtitles | كلا ، أعتقدُ أنّهُ لديكِ العديد من الأسباب لقتل كيلوغ. |
Herhangi bir seçeneğim yoktu ama burada var. | Open Subtitles | لم يكُن لديّ الخيار، ولكن هنا لديكِ العديد من الخيارات |
- Anladığım kadarıyla, bayağı bir seçeneğin var gibi gözüküyor. | Open Subtitles | حسناً، أعني، يبدوا كأنّكِ لديكِ العديد من الخيارات. الكثير. |
Geçen hafta kafanda çok fazla sorun varmış gibi geldi bana. | Open Subtitles | يبدو لي أنه كان لديكِ العديد من الأسئلة الأسبوع الماضي |
Olay kaybedecek bir şeyinin kalmamış olması değil kazanacak çok şeyinin olması. | Open Subtitles | ليس لديكِ شئ لتخسره لكنكِ لديكِ العديد من المكاسب |
Benden başka sevinecek çok fazla şeyiniz var. | Open Subtitles | لديكِ العديد من الأشياء لتكوني ممتنة بها أكثر مني. |
Bir demir madeninin dibinde olmayınca sizin bolca sihriniz var zaten. | Open Subtitles | لديكِ العديد من السحر عندما لاتكونينَ في منجمٍ حديدي |
belli ettiğinden çok daha fazla arkadaşın var, öyle değil mi? Annem gibi. | Open Subtitles | لديكِ العديد من الأصدقاء ،، أكثرَ مما تتركهم ، صحيح؟ |
çok doktor arkadaşın var galiba? | Open Subtitles | لديكِ العديد من الأصدقاء الأطباء ؟ |
Anladığım kadarıyla orada birçok anınız var. | Open Subtitles | يبدو أن لديكِ العديد من الذكريات هناك |
Önünde hata yapacağın bir sürü uzun seneler var. | Open Subtitles | لديكِ العديد من سنوات الإخفاق أمامك |
Ne kadar çok şehir var orada. | Open Subtitles | لديكِ العديد من المدن هنا -مدرج " روما " القديم |
Burada çok fazla arkadaşın var. | Open Subtitles | لديكِ العديد من الأصدقاء هنا |
çok fazla yeteneğin olduğunda başına bu gelir, değil mi? | Open Subtitles | كما تعلم، هذا ما يحدث عندما يكون لديكِ العديد من المهارات، صحيح؟ |