Ve bunun için belli bir süre belirlediniz mi? | Open Subtitles | و هل لديك وقتاً محدداً؟ |
Ve bunun için belli bir süre belirlediniz mi? | Open Subtitles | و هل لديك وقتاً محدداً؟ |
- Dibi boyladığında hepsi için bolca vaktin olacak. | Open Subtitles | وسوف يكون لديك وقتاً وفيراً لكل ذلك بمجرد أن ترسب. |
Bu telefonu aldığından beri sanki bana ayıracak vaktin yokmuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنه منذ أن حصلت على هذا الهاتف فلم يعد لديك وقتاً لأجلي |
Şimdi, zamanın var mı? | Open Subtitles | هل لديك وقتاً لي الآن؟ |
Babamın temyizi için çalışacak zamanın yok ama Patty Hong ile seks yapmak için zamanın var mı? | Open Subtitles | ليس لديك وقتاً للعمل على استئناف أبي لكن لديك وقتاً لمضاجعة (باتي هونق)؟ |
Yakında senin de uyumak için bolca vaktin olabilir. | Open Subtitles | وقريباً قد يكون لديك وقتاً كافياً للنوم |
Tabii hala benim için vaktin varsa. | Open Subtitles | إن كان لا يزال لديك وقتاً ليّ. |
Bay Asalet! Muhtemelen oradayken kerhanelere gitmek için vaktin olmamıştır Mac. | Open Subtitles | ؤبما لم يكن لديك وقتاً هناك لتذهب (لمكان العارهات، يا (ماك. |