| Başka seçeneğimiz yok. Yeni bir üç boyutlu tarama sistemi yerleştireceğiz. | Open Subtitles | ليس لدينا خيار آخر نحن نقوم بتغيير نظام المراقبة المجسمة الآن |
| - Başka seçeneğimiz yok evlat! - Hayır, hayır. Yapamayız. | Open Subtitles | ـ ليس لدينا خيار آخر ـ كلا، لا يمكننا، أنظر إليه |
| O sırada Başka seçeneğimiz olmadığına karar vermiştik. | Open Subtitles | في النقطة الي وصلنا اليها لم يكن لدينا خيار آخر |
| Umalım da Seçme şansımız olsun. | Open Subtitles | حسنا, دعنا نأمل أن يكون لدينا خيار آخر. |
| O zaman değiş-tokuş noktasına gitmekten Başka çaremiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا خيار آخر غير الذهاب خاليين والتبادل؟ |
| Ama şimdi bana güvenmeniz gerekiyor. Çünkü başka bir şansımız yok. | Open Subtitles | لكنّي أريدكم أن تثقوا بي الآن، لأنّه ليس لدينا خيار آخر. |
| Çok şey istediğimi biliyorum ama... Başka bir seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | أنا مدركة أنني أطلب الكثير ,ولكن لايوجد لدينا خيار آخر |
| Otelde kaldık. Başka seçeneğimiz yoktu. | Open Subtitles | لقد بقينا في الفندق، فلم يكن لدينا خيار آخر |
| O zaman iyi adam, kötü adam- ne farkedecek ki? Başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | إذن شخص طيب أو شخص سئ فليس لدينا خيار آخر |
| Başka seçeneğimiz yok. Seçeneğimiz ne? Sıfır. | Open Subtitles | ليس لدينا خيار آخر ، ما هى الخيارات المتوفره لدينا ، لا شىء |
| Bir ikmali hesaba katmamıştım ama şu an Başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | لم أضع بحساباتي التوقف لاعادة الحصول علي مؤن، ولكن ليس لدينا خيار آخر |
| Başka seçeneğimiz yok. Gizli Konsey'in kurulma amacı bu. | Open Subtitles | ليس لدينا خيار آخر ،و هذا هو سبب إنشاء المجلّس السرّي. |
| Kanamayı durdurmak için Başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | لايوجد لدينا خيار آخر إذا كنا نريد أن نوقف النزيف. |
| İkimizin de kendine göre yaşamları olduğu için yakalanmadan yaşamaktan Başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | بما أن كل منا له حياة مستقلة بدلا من أن نعيش خائفين من أن يتم فضحنا، فليس لدينا خيار آخر |
| Onu bırakmak hoşuma gitmiyor ama Başka seçeneğimiz yok, Yüzbaşı. | Open Subtitles | لا أود تركها ولكن ليس لدينا خيار آخر ياكابتن |
| Yakıtımız bitmek üzere, dolayısıyla Başka seçeneğimiz yok, inmek zorundayım. | Open Subtitles | الوقود ينفذ منا ، لذا ليس لدينا خيار آخر يجب أن نهبط |
| Aslına bakarsan Seçme şansımız olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أتعرف ماذا؟ لا أعتقد أن لدينا خيار آخر. |
| Seçme şansımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا خيار آخر. |
| - Seçme şansımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا خيار آخر. |
| Doğrusu Başka çaremiz yoktu. O yüzden orduya gönüllü olarak yazıldık. | Open Subtitles | لم يكن لدينا خيار آخر سوى التطوع فى الجيش. |
| Ve şimdi başka bir şansımız daha varmış ve bana bundan bile bahsetmemişsin? | Open Subtitles | وألان لدينا خيار آخر وحتى لم تخبرني به |
| Ağabey, gördüğün gibi Başka bir seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | أخي الأكبر، يجب أن توافق بأنه ليس لدينا خيار آخر |