"لدينا مكان" - Translation from Arabic to Turkish

• yerimiz var
• bir yerimiz
• yer var
• yerimiz yok
• bir yer
• yapacak yerimiz

Keman Festivali için yeni bir yerimiz var.
ومن ثم تدبر كل شيء لدينا مكان جديد للحفلة

Herkesi kabul ettigimiz bir yerimiz var, istediginiz neyse veririz.
أيا يكن ما تريده , لدينا مكان حيث الجميع مُرحب به

Yeni Triffid türünü çıkarınca gidecek güvenli bir yerimiz var en azından.
على الاقل لدينا مكان أمن لنذهب إليه بمجرد أن نفرج عن جيل جديد من الترايفد

Ama dışarısı karanlık ve gidecek başka bir yerimiz yok.
ولكن الجو مظلم بالخارج وليس لدينا مكان آخر لنذهب اليه

"Bizim halimiz daha berbat" diyor çünkü hem ailelerimizden bir haber alamıyoruz hem de gidecek bir yerimiz yok.
تقول أن وضعنا أسوأ لأننا لا نعرف شيئا عن عائلاتنا وليس لدينا مكان نذهب إليه

Olmaz, piliçler. Gitmemiz gereken bir yer var, tamam mı?
غير ممكن ايتها السيدات لدينا مكان نكون به , حسناً؟

Yoksulluk sızlanmaları. Onun dünyasında yerimiz yok. Asla da olmayacak.
جنود وضعاء، ليس لدينا مكان بعالمها ولن يكون لنا مطلقاً

- Ama eğer prova yapacak yerimiz olmazsa...
ولكن إذا لم يكن لدينا مكان للتدريب،

En azından hala öğle yemeği yiyecek bir yerimiz var. Evet.
نحن على الأقل لدينا مكان لتناول الغداء

Bu dünyada bizim de bir yerimiz var..
مكان في الارض نحن لدينا مكان في الارض

dünyada bir y er... dünyada bir yerimiz var.
مكان في الارض نحن لدينا مكان في الارض

Hayır. Artık düşünmek için bir yerimiz var.
لا، والآن لدينا مكان لكي نفكر فيه

Burda boş bir yerimiz var. Neşeli bir yolculuk olur!
لدينا مكان لشخص صغير,ستكون صحبة ممتعة

Sanırım bir... iki kişilik yerimiz var.
أعتقد أن لدينا مكان لواحدة .. إثنين

Samimiyetle söylüyorum ki hepiniz için bir yerimiz olsun isterdim.
بكل أمانة أتمنى لو كان لدينا مكان لكم جميعاً

Gidecek bir yerimiz olmadan gitmenin bir anlamı yok.
حسناً،ليس هناك جدوه من الهرب ما لم يكن لدينا مكان للهرب إليه

Arabada sadece bir kişilik yer var, eğer ne demek istediğimi anlıyorsan.
لدينا مكان فارغ واحد فقط فى السيارة , تفهم ما أقصد ؟

Şehir sığınmacıya boğuldu Majesteleri. Savaştan kaçıyorlar. Onları yerleştirecek yerimiz yok.
المدينة تعج باللاجئين جلالتكِ، هاربون من الحرب، وليس لدينا مكان لاستضافتهم

Gitmemiz gereken son bir yer var. Ray bu sabah evleniyor.
لدينا مكان واحد آخر سنذهبه راي سيتزوج اليوم, أتذكر؟