"لديها الفرصة" - Translation from Arabic to Turkish

    • şansı var
        
    • bir şansı
        
    • şansı vardı
        
    • bir fırsat yakaladı
        
    şansı var diyorsun. Open Subtitles أتعتقد أن لديها الفرصة في المشاركة؟
    Bu odadaki her kızın bir şansı var. Open Subtitles إذا كل فتاة في هذه الغرفة لديها الفرصة
    En küçük kızınız Isabella'nın hâlâ bir şansı var. Open Subtitles إيزابيلا، ابنتكما الصغيرة لديها الفرصة
    Bir hayattaki aykırılık, değerli olmaya bir şansı olan. Open Subtitles إنها العملية في الحياة التي لديها الفرصة ليكون لها قيم
    O elmaslarla gitme şansı vardı ve gitmedi, bana göre onunla ilgili bir sorunum yok. - Benim var ama. Open Subtitles كانت لديها الفرصة للهرب بالألماس لكنها لم تفعل رغم قلقي فليس لديّ مشكلة
    Ama Crowe karşıladı, bir fırsat yakaladı! Open Subtitles لكن "كرو" تحييها مرة أخرى و الآن لديها الفرصة
    Ama şimdi bir şansı var. Open Subtitles والان سيكون لديها الفرصة
    Artık bir şansı var. Open Subtitles لديها الفرصة الآن
    - Hâlâ daha iyi bir hayat yaşama şansı var. Open Subtitles - لديها الفرصة في حياة أفضل
    Onun aramızdaki yanlış anlaşılmaları düzeltmek için bir şansı olmadı. Open Subtitles لم تكن لديها الفرصة أن تصحِّح الأمور معنا ناهيكِ عن أبنائها
    Bunu yapma şansı vardı Open Subtitles بالتأكيد كانت لديها الفرصة
    Nickels bir fırsat yakaladı ve bir kez daha oraya yapıştırıyor. Open Subtitles نيكلز" لديها الفرصة من جديد" ومجدداً تضربها في نفس المكان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more