"لديهم الكثير" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok şey var
        
    • bir sürü
        
    • çok şey vardır
        
    • çok şeyleri var
        
    • " Çok fazla sahipler "
        
    • pek çok
        
    • insanların fazla
        
    Yunanlı filozofların bize öğretecekleri çok şey var. Open Subtitles الفلاسفة اليونانيون لديهم الكثير ليعملوه لنا
    Bize öğretecekleri çok şey var ve bizim de onlara öğreteceğimiz çok şey var. Open Subtitles أقصد ، إن لديهم الكثير كى يعلمونا إياه ونحن لدينا الكثير لنعلمه لهم
    Bize öğretecekleri çok şey var ve bizim de onlara öğreteceğimiz çok şey var. Open Subtitles أقصد، إن لديهم الكثير كي يعلمونا إياه ونحن لدينا الكثير لنعلمه لهم
    Ve bence onda hiç işe yaramayacak bir sürü şey vardı. TED و كان لديهم الكثير من الأشياء ليست ذات أهمية في اعتقادي
    Gitmeliyim. Soracakları çok şey vardır. Open Subtitles يجب أن أذهب فسيكون لديهم الكثير من الأسئلة
    Ayrıca, sevgili annemin ve güvenilir dostumun konuşacak çok şeyleri var. Open Subtitles كما أن أمّي العزيزة وصديقي الموثوق لديهم الكثير لمناقشته.
    Los Angeles'taki Meksikalı bahçıvan ve Delhi'deki Nepalli bir temizlikçi milliyetlerinin ifade ettiklerinden çok, kısıtlamalar ve alışkanlıklar bağlamında çok daha fazla ortak yöne sahipler. TED البستاني المكسيكي في لوس أنجلوس ومدبرة المنزل النيبالية في دلهي لديهم الكثير من القواسم المشتركة من حيث الطقوس والقيود التي تمليها الجنسية.
    Ve hepimiz bazı insanlar tanıyoruz pek çok şanssızlık yaşamış olan, öyle bir şanssızlık ki, biz kendimiz için istemeyiz ve onlar derinden mutlular. TED وجميعنا نعرف أناسا ممن لديهم الكثير من المشاكل، تلك المشاكل التي لا يريد أحد الوقوع فيها، ومع ذلك فهم سعداء جدا.
    O insanların fazla eşyası olduğu için mi arıyorsunuz? Hayır. Open Subtitles إتصالك بسبب أن هؤلاء الأشخاص لديهم الكثير من الأشياء ؟
    Kesinlikle ikinizin konuşacağı çok şey var. Open Subtitles لكم اثنين من الواضح أن لديهم الكثير للحديث عنها.
    Çok becerikliydi. Dinlersek, ölülerin bize anlatacağı çok şey var bence. Open Subtitles أحس فقط أن الأموات لديهم الكثير ليقولوه لنا
    Duyabilen insanların dikkatini dağıtacak gereksiz çok şey var. Open Subtitles الأشخاص الطبيعيون لديهم الكثير من الأمور المشتّتة لتركيزهم
    Eğer bu fırsatı kaçırırlarsa, iki tarafın da kaybedeceği çok şey var. Open Subtitles لديهم الكثير ليخسروه لو ان هذه الفرصة مضت
    Yine de,gelişmiş uygarlıklardan gelme Pek çok şey var burada... Open Subtitles على الرغم من ذلك ، لديهم الكثير من الأشياء التي تشابه الحضارات المتقدمة
    Fakat yavruların, kendi başlarının çaresine bakmadan önce öğrenecekleri hala çok şey var. Open Subtitles لكن لا يزال لديهم الكثير ليتعلّمونه قبل أن يعتمدوا على أنفسهم
    Herkesi gelmeye ikna etmeye çalıştım ama yapacak bir sürü işleri vardı. Open Subtitles حاولت إقناع الجميع بالقدوم لكن جميهم كان لديهم الكثير مما يجري معهم
    SA: Tamam, bence insanların sana bir sürü sorusu var. TED حسنًا، أعتقد أن الناس لديهم الكثير من الأسئلة لك.
    Evet. Ama hala bir sürü bal kabakları var. Open Subtitles أجل ، لكن لا يزال لديهم الكثير من اليقطين
    Bazıları yüksek bir indirim talep edebilir çünkü sigortalatacakları daha çok şey vardır. Open Subtitles البعض ربما يريدون خصم عالي، لأن لديهم الكثير كي يغطوه
    Geçen hafta yaptıklarından sonra unutmaları gereken çok şey vardır. Open Subtitles حسنًا، أنا متاكدة أن لديهم الكثير لتسويته بعد ما فعله الأسبوع الماضي
    Uğrunda yaşanacak daha çok şeyleri var. Open Subtitles لديهم الكثير ليحيوا من اجله
    - Konuşacak çok şeyleri var. Open Subtitles سيكون لديهم الكثير لمناقشته
    " Çok fazla sahipler " Open Subtitles لديهم الكثير
    " Çok fazla sahipler " Open Subtitles لديهم الكثير
    Ayrıca, seninle birlikte de pek çok yeni şey yaşacağız. Open Subtitles رقم علاوة على ذلك، أنت تعرف لماذا؟ أنا ستعمل لديهم الكثير من الأشياء الجديدة معك.
    O insanların fazla eşyası olduğu için mi arıyorsunuz? Open Subtitles أسرعي إتصالك بسبب أن هؤلاء الأشخاص لديهم الكثير من الأشياء ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more