Eminim ki bir açıklaması vardır. Oturun yerlerinize. | Open Subtitles | أنا واثق بأن لديه تفسير لذلك اجلسوا في أماكنكم |
Belki de onun hakkında duyduğumuz her şey için bir açıklaması vardır. En azından onu bir dinlemelisin. | Open Subtitles | رُبما لديه تفسير بشأن كُل شيء سمعناه عنه ،عليكِ سماعه علي الأقل. |
Ama bence, bilimin, bir ilahi yaratıcıdan daha ikna edici bir açıklaması var. | Open Subtitles | ولكني أعتقد أن العلم لديه تفسير أكثر قوة من إله خالق |
Marjorie, inan bana bugün olan olayın bilimsel bir açıklaması var. | Open Subtitles | -أعدك بأن اي ما يحدث لديه تفسير علمي |
Tom Doyle'un buna da uygun bir cevabı vardır herhalde. | Open Subtitles | توم دويل" لديه تفسير ملائم" لذلك |
Tom Doyle'un buna da uygun bir cevabı vardır herhalde. | Open Subtitles | توم دويل" لديه تفسير ملائم" لذلك |
Dinle, bakalım daha basit bir açıklama var mı? | Open Subtitles | اسمعي لنرى ان كان لديه تفسير للموقف |
Eminim parayı nereden bulduğuna dair çok mantıklı bir açıklaması vardır. | Open Subtitles | وأنا متأكد من أنّه لديه تفسير ممتاز لكيفية حصوله عليها |
Bana bırak bunu. Mantıklı bir açıklaması vardır belki. | Open Subtitles | دعني أتعامل مع هذا الأمر قد يكون لديه تفسير منطقي |
Eminim çok mantıklı bir açıklaması vardır. | Open Subtitles | -هل ستقوم بالسؤال؟ متأكّد أنّ لديه تفسير منطقيّ متقن |
Bu olanlar için mantıklı bir açıklaması vardır, eminim. | Open Subtitles | أنا واثق أنْ لديه تفسير منطقي لكلّ هذا |
Eminim, Cole'un iyi bir açıklaması vardır. | Open Subtitles | انا متاكدة ان"كول"لديه تفسير عظيم |
Fotoğrafları anlattılar. Fotoğrafların bir açıklaması var. | Open Subtitles | لديه تفسير منطقي بشأن الصور |
Dinle, bakalım daha basit bir açıklama var mı? | Open Subtitles | اسمعي لنرى ان كان لديه تفسير للموقف |