"لديه شعر" - Translation from Arabic to Turkish

• saçları var
• saçlı
• saçı var
• saçları olan
• saçlıydı
• saçı vardı
• Vahşi birini
• saçları vardı
• saçları varsa
• saçları varmış

Gerçek olmayan kızıl saçları, var ve adı Hugo ama karaya çıkana kadar parayı ona vermeyin.
لديه شعر احمر مستعار, واسمه هوجو ولكن, لا تعطوه هذه الأموال الا بعد ان ترسوا على اليابسة

Uzun saçları var, ...yapısı da sana çok benziyor.
كان لديه شعر طويل لقد خلق مشابهاً لك لا أحد سيتعرف على وجهه الأن

Yaşlı bir adam. Siyah bir takım giyiyor, kır saçlı.
إنهُ رجل عجوز يرتدي بدلة سوداء و لديه شعر أبيض

Uzun saçlı, ağzı süt kokan, saçları yüzüne düşen, gözlüklü ve hep hapşıran adamı arıyorum.
يرتدى ستره لديه شعر طويل لديه فوق عيونه يرتدى نظاره و يعطس

Şu adamın da saçı var. Bana kel adam sözü vermiştin.
ذلك الرجل لديه شعر لقد وعدتني بوجود ناس صلع

Yoksa hani şu havalı saçları olan, Alacakaranlık'daki vampire mi dönüşeceğim?
أو ربما مصاص دم غسقي متورك و جذاب و لديه شعر جميل , أم ماذا ؟

Sonra diğer memur geliyor. Kısa boylu, kızıl saçlıydı.
دخل محقق آخر و كان لديه شعر أحمر و كان قصير القامة

Şimdilik bildiğim bu, Ama elinde annesinin saçı vardı.
لن يعرف هذا الآن لكنّ لديه شعر والدته

Vahşi birini buldum!
ليس لديه شعر تماما

Etrafa uçuşan çok güzel uzun saçları vardı.
كان لديه شعر طويل جميل وكان يطير في كل مكان

Uzun saçları var, marangozluk yapıyor, kardeşlik ve sevgi hakkında çılgın fikirleri var.
،شخص لديه شعر طويل، ويعمل كنجار ويملك أفكاراً جنونية عن الحب والأخوة

Birinin uzun beyaz saçları var, diğeri koca bir herif, kel.
أحدهما لديه شعر أبيض طويل، والآخر رجل ضخم أصلع.

Bu 16 yaşında birisi ama. Koyu siyah saçları var. Sıradan bir genç işte.
هذا في السادسة عشر ، لديه شعر داكن لديه مظهر المراهق الإعتيادي

Yapamasa da sorun olmaz ki. Çocuğun mis gibi saçları var yahu.
لا يستطيع، لكنه سيكون على مايرام، الصبي لديه شعر ثخين وجميل.

Her neyse, Rich'in inanılmaz saçları var.
إذا, على أية حال, ريتش لديه شعر مدهش

Sarı kıvırcık saçlı mı, yoksa düz siyah saçlı mı?
هل لديه شعر أشقر، مموج أم مستوي أم أسود أم ماذا؟

Bir zamanlar etli börek seven büyük, kabarık saçlı bir çocuk vardı.
فى يوم ما كان هناك ولد لديه شعر غزير. ‏ وكان يحب قطع اللحم كثيرا.

O A.A'ya gidiyor. Yardımcısı uzun saçlı.
إنها في مكافحة الأدمان, معاونها لديه شعر طويل

Tüm ailemde saçlı tek erkek benim de.
هل بها شعرة؟ انا الوحيد بعائلتي الذي لديه شعر كامل

Upuzun yele gibi saçı var, parmakları bizim parmaklarımızdan iki kat daha uzun.
لديه شعر آدمي طويل وأصابعه ضعف طول أصابعنا.

Ben de böyle saçları olan biriyle bir kaptan şapkası takmıştım.
لقد أرتديت قبعة قبطان مع شخص لديه شعر كهذا

Kısa koyu renk saçlıydı ve üzerinde bir askeri gömlek vardı düğmeleri bunun gibi ve ağır asker postalları.
لديه شعر قصير أسود... وكان يلبس... قميص خاص بالجيش...

Kısa kahverengi saçı vardı derin bakışları vardı.
لديه شعر قصير بني عينان عميقتان

Asker ceketiydi, yeşil bir ceket. Kızılımsı saçları vardı.
يرتدى معطف جيش لونه أخضر, لديه شعر بريطانى

Özellikle o kişinin George Clooney gibi saçları varsa ve gelecekteki çocuğumun babası olabilecekse.
خاصة إن كان أحد الجانبين لديه شعر جورج كلوني وربما يصبح أب أطفالي بالمستقبل

Onunla ilk karşılaştığında kahverengi bol takımlar giyiyormuş kısa saçları varmış ve kiloluymuş.
عندما قابلَته لأول مرة، baggy brown" كان يرتدي بدلات من نوع". وكان لديه شعر قصير، وكان سميناً نوعاً ما.