Endişelenme. Senin kardeşinin geri dönme gibi bir alışkanlığı var, unuttun mu? | Open Subtitles | لا تقلقي,اخيك لديه عادة بالقفز راجعاً,اليس كذلك؟ |
Bütün dünyanın yükünü omuzlama, onu ilgilendirmeyen sorumlulukları üstlenme gibi bir alışkanlığı var. | Open Subtitles | لديه عادة سيئة من تحمل ثقل العالم على كتفيه، الأعباء التي لا بل له على تحمله. |
Kafamın içine her türlü bilgiyi sokmak gibi bir alışkanlığı var. | Open Subtitles | كانت لديه عادة في حفر كل أنواع الحقائق في رأسي. |
Zenginlerden alıp fakirlere vermek gibi bir huyu vardı. - Bu hikayeyi önceden duymuşsundur. | Open Subtitles | لديه عادة أخذ المال من الأثرياء ومنحها للفقراء. |
Zenginlerden alıp fakirlere vermek gibi bir huyu vardı. | Open Subtitles | لديه عادة بأخذ المال من الأغنياء ويعطيها للفقراء |
Biliyorsun, patronun gecenin ortasında yok olmak gibi kötü bir huyu var. | Open Subtitles | إنّ الرئيس لديه عادة سيّئة قليلاً فهو يختفي في وسط منتصف الليل |
Gördüğü her şeyi almak gibi bir alışkanlığı vardı. | Open Subtitles | كان لديه عادة بشراء كلّ شيء في الأفق بدون تفكير بكيفيّة الإنفاق |
- Belki kötü bir uyuşturucu alışkanlığı vardır. | Open Subtitles | ربما لديه عادة إدمان قذرة " واكسلينق " هو نمط الفنون |
Elini kontrol ederken garip bir alışkanlığı var. | Open Subtitles | لديه عادة مثيرة لاهتمام عندما يتحقق من يده. |
Bütün Dünya'nın yükünü omuzlarında taşımak gibi kötü bir alışkanlığı var; | Open Subtitles | لديه عادة سيئة من تحمل ثقل العالم على كتفيه، |
Çözmeye başladığı birçok problemi yaratmak gibi kötü bir alışkanlığı var. | Open Subtitles | لديه عادة فظيعة بخلق نفس المشاكل التي يذهب لحلّها |
Kötü haber, oğlunuzun pis, sağlıksız bir alışkanlığı var. | Open Subtitles | أخبار سيئة ابنكما لديه عادة سيئة ضارة |
Yani, kendisine ve çevresindekilere bazen sorun çıkarma gibi bir alışkanlığı var, ama... | Open Subtitles | لديه عادة سيئة بتوريط نفسه و الآخرون من حوله في المشاكل لكن... |
Bunun kız arkadaşlarını kaybetmek gibi bir alışkanlığı var. | Open Subtitles | هذا لديه عادة ودائماً مايخسر صديقاته |
Eski onların genç kadınları davet bir alışkanlığı var. | Open Subtitles | الرجل العجوز لديه عادة دعوة الفتيات له... |
Çitten atlamak gibi kötü bir huyu vardı. | Open Subtitles | .لديه عادة سيئة بالقفز من السّـياج |
Çitten atlamak gibi kötü bir huyu vardı. | Open Subtitles | .لديه عادة سيئة بالقفز من السّـياج |
Uyuşturucu tacirlerini soymak gibi bir huyu var. | Open Subtitles | لديه عادة بسرقة موزعين المخدرات |
Bizi taciz edip durma gibi kötü bir alışkanlığı vardı. | Open Subtitles | لديه عادة سيّئة في مضايقتنا |
İnsanları yüzüstü bırakmak gibi bir alışkanlığı vardır. | Open Subtitles | هو لديه عادة في ترك الناس في البرد |