onunla yatan adamı zehirleyecek bir tekniği var. | Open Subtitles | لديّها مهارة تسمّيم الرجل الّذي تنام معه. |
orda bir sehirde bir ev var. Geçici olarak orda kalabilirsin | Open Subtitles | القوة لديّها شقة وسط المدينة يمكنك البقاء هناك مؤقتًا |
Arkadaşları kimlerdi, erkek arkadaşı var mıydı, depresyonda mıydı? | Open Subtitles | مَن أصدقائها إنّ كان لديّها صديق، إذا كانت مكتئبة. |
Sebebi olduğunu biliyoruz, fırsatı da var mıydı merak ediyoruz. | Open Subtitles | حسنًا، نعرف بأنّ كان لديّها دوافع كنا نتسائل إذا كان لديّها فرصة |
Bileğinde ve yanağında kırık bir kemik vardı. | Open Subtitles | كان لديّها معصم مكسور، كان لديّها عظم خدّ مكسور |
Zavallı kadının yapacak çok işi var. | Open Subtitles | تلك المسكينة لديّها الكثير من العمل أمامها |
Farklı isimlerle açılmış 15 hesabı var. | Open Subtitles | لديّها 15 حساب مختلف إرتبطت بأسماء شهرتها المُختلفة |
Yaşamlarımızın bir amacı var. Bu yüzden bu amacı tehlikeye sokacak bir şey yapma. | Open Subtitles | حياتنا لديّها هدف، إذاً لا تفعل أيّ شيءٍ يهدد هذا الهدف. |
Hayır, sırtında fırın var. Yürüyüşe gidiyoruz. | Open Subtitles | لا، لديّها فرن على ظهرها، نحن ذاهبون للتنزه |
Onu durduracak güç sadece sende var. | Open Subtitles | انت الوحيدة التي لديّها السلطة لتفعل هذا |
-Titanicde bir sürü can kurtarma botu var | Open Subtitles | كابتن "تيتـــــــــــ2ــــــــــــــانيك" لديّها "قوارِب نجاه" كافيه جداً. |
Soldakinin üzerinde bir tür madde var. | Open Subtitles | اليسرى لديّها نوع من المادة عليها |
Teğmen, annemde şiddetli astım var. | Open Subtitles | أيّها الملازم، أمّي لديّها ربو حادّ |
Annenin sana bir sürprizi var. | Open Subtitles | أمّك لديّها مفاجأة لك |
Ama onun da haklı olduğu bir nokta var tabi. | Open Subtitles | لكن لديّها وجهة نظر، أيضًا. |
Burada bir ısırık var. | Open Subtitles | لديّها عضة هنا. |
Isabella'nın kaçıp, saklanabileceği çok fazla yeri var. | Open Subtitles | (إيزابيلا) لديّها الكثير من الأماكن لتهرب وتختفي |
Başka eski kırıkları da var. | Open Subtitles | لديّها كسور أقدم أخرى |
Görünüşe göre katilimizin bir sırrı var. | Open Subtitles | يبدو أن قاتلتنا لديّها سرّ |
Her ikisinin de kulağında küpe yırtığı vardı. | Open Subtitles | كلتا هما كانت لديّها قرط مزّق من أذنهما، |
İstemedim, ama bir tekir kedisi gibi yeşil gözleri vardı. | Open Subtitles | لم أرد ذلك، لكن... لديّها عيون خضراء مثل قط مرقط |