| O zaman korumaya değer bir şeyim olduğunu sanmıştım. Evliliğim. | Open Subtitles | بذلكَ الوقت ظننتُ بأنّ لديّ ما يستحق الدفاع عنه زواجي |
| Evime gelip arama yapabilirsiniz. Kimseden saklayacak bir şeyim yok. | Open Subtitles | يمكنك الدخول إلى منزلي، ليس لديّ ما أخفيه عن أحد. |
| Herkes beni araştırıp görebilir. Benim saklayacak bir şeyim yok. | Open Subtitles | يُمكن للجميع أن يبحث عنّي ويراني، ليس لديّ ما أخفيه. |
| 11 gibi gelirim. Önce yapmam gereken başka bir şey var. | Open Subtitles | سآتي بحلول الساعة 11صباحاً لديّ ما أفعله |
| Gerçekten bir şey bilmiyorum, söyleyecek bir şeyim de yok. | Open Subtitles | أنا لا أعرف أيّ شيء حقاً، وليس لديّ ما أقولهُ أيضاً |
| Hayır, yapacak bir şeyim yok ve ben de yürüyüşe çıkmak isterim. | Open Subtitles | لا، ليس لديّ ما أقوم به, وأرغب بأن أقوم بنزهة. |
| Ona söyleyecek bir şeyim yoktu, Sasori hakkında konuşmayı kestim. | Open Subtitles | لم يكن لديّ ما أتحدث معه بشأنه لذلك أخذت أتحدّث عن سيدة العقرب |
| Yani karşılaştıracak bir şeyim yok. | Open Subtitles | لكننا لمْ نجد بصماتٍ تتطابق على هويته الحقيقيّة، لذا ليس لديّ ما أقارن به. |
| Hayatımda ilk kez yaşıyormuş gibi hissediyorum. Ve sana söyleyecek bir şeyim var. | Open Subtitles | أشعر كأنّي حيٌّ للمرّة الأولى، و لديّ ما أقوله. |
| Söylediğim gibi, gizleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | بما أنّي قلتُ ذلك الآن، ليس لديّ ما أخفيه. |
| Buraya gelmenizi takdir ediyorum ajanlar, ama mahkeme emri hakkında diyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | أقدر قدومكما هنا أيها العميلان، لكن ليس لديّ ما أقوله عن الأمر القضائي. |
| Elimde bir avuç tohumdan başka bir şeyim kalmamıştı! | Open Subtitles | ولمْ يكن لديّ ما أرعاه سوى حفنة مِن البذور |
| İfade vermezsem, saklayacak bir şeyim olduğunu düşünecekler. | Open Subtitles | إن لم أدلي بشهادتي، فسيعتقدون بأن لديّ ما أخفيه. |
| ...kaybedecek bir şeyim yoktu, ben de riske girerdim. | Open Subtitles | لم يكن لديّ ما أخسره فكنت أخاطر بكل شيء بالوقت عينه |
| Size öğretecek bir şeyim kalmadı. Bu yüzden ayrılma zamanım geldi. | Open Subtitles | لم يعد لديّ ما أعلمك إياه لهذا حان الوقت لأغادر |
| Evet, elimde ortaklık anlaşmasından çok daha iyi bir şey var. | Open Subtitles | أجل، لديّ ما هو أفضل مِن اتفاقيات الشراكة |
| "Sana söylemem gereken bir şey var, ama hoş olmayacak" diyen bakış. | Open Subtitles | .. تعلوك تلك النظرة التي تقول .. "لديّ ما أخبرك به "ولن يكون جيداً |
| Müziği kes. Söyleyeceğim bir şey var. | Open Subtitles | أوقفوا الموسيقى، لديّ ما أقوله |
| Saklayacak hiçbir şeyim olmadığını gördüğüne göre neden seni öldürmek isteyeyim ki? | Open Subtitles | لمَ عساي أقتلكِ في حين رأيتِ للتو أنّه ليس لديّ ما أخفيه؟ |
| Uçmak mı? Uçmak istiyorsanız ihtiyacınız olan şey bende var. | Open Subtitles | يحلّق في الهواء ؟ إذا أردتُم أيّها الرفاق التحليق في الهواء , فأنا لديّ ما تحتاجون إليه |
| Verandamdan defolun demekten başka söyleyecek bir sözüm yok size. | Open Subtitles | ليس لديّ ما أخبركما به. عدا، ابتعدا عن شُرفتي |
| Lütfen. Seni fırlatmaya yetecek kadar şey elimde var. | Open Subtitles | بربّك، لديّ ما يكفي عنك لآمر بقتلك |