Böylece bir sorunumuz olduğunu anlamaya başladık ve sorun daha da ciddi. | TED | لذا بدأنا ندرك أن لدينا مشكلة، و المشكلة أكثر خطورة بسبب هذا. |
biz de Silikon Vadisindeki ArGe ve inovasyon laboratuvarlarını incelemeye başladık. | TED | لذا بدأنا بفحص مراكز البحوث والتطوير ومختبرات الابتكار في وادي السيليكون. |
Pekâlâ, önce kirliliği yiyebilecek robotlara bakmaya başladık, sonra da yiyebileceğimiz robotlara bakıyoruz. | TED | لذا بدأنا نتجه إلى الروبوتات التي تأكل التلوث، وننظر إلى الربوتات التي نأكلها. |
O zaman, bizim kar gütmeyen enstitümüz aracılığıyla, eyaletteki hastaneleri eğitmeye başladık, ve birçok insanın ameliyatının önlenebileceğini gördük, | TED | لذا, بدأنا من خلال معاهدنا الغير ربحية, تدريب المستشفيات حول البلاد, ولقد وجدنا أن معظم الناس يمكنهم تجنب الجراحة, |
Ekonomik bir sorun olduğunu biliyorduk, bu yüzden istihdam yaratmaya başladık. | TED | نعرف بأنه لدينا مشكلة قتصاديّة، لذا بدأنا في توفير العمل. |
Yeni, inovatif öğretim yöntemleri aramaya başladık. Ancak bulduğumuz şey oldukça hayal kırıcıydı. | TED | لذا بدأنا بالبحث عن مبادئ جديدة، مبتكرة في التدريس، ولكن ما وجدناه كان مخيباَ للآمال تماماَ. |
Böylelikle bu ürünleri ve mikropları yetiştirmeye başladık. | TED | لذا بدأنا في استزراع هذه الميكروبات في مختبراتنا. |
havasına girdi. Ardından, beraber başladık, ben güneşmişim gibi bana doğru yetişen bir bitki elde edebilir miyiz? | TED | لذا بدأنا بطرح سؤال، هل نستطيع الحصول على نبات ينمو باتجاهي كما لو كنت الشمس؟ |
Bu yüzden sorular sormaya başladık: Sağlık sistemini yeniden düzenlesek nasıl olurdu? | TED | لذا بدأنا في طرح بعض الأسئلة: ماذا لو أعدنا تنظيم نظام الرعاية الطبية؟ |
biz de gerçekten müthiş bir miktarda etkisi olacak ufak değişiklikler üretmeye başladık. | TED | لذا بدأنا معهم ببعض النماذج لأشياء صغيرة جداً والتي يمكن تصميمها لتقوم بقدر هائل من التأثير. |
siz bize öğretebilir misiniz?" Bundan dolayı bizde okuldan sonra ailelerimiz, annelerimiz için eğitime başladık. | TED | أتستطيعون أن تعلمونا؟ لذا بدأنا بمدرسة مسائية للأهالي, لأمهاتنا |
Bölümde notlarımız hiç iyi değildi biz de o yüzden kokain satmaya başladık. | Open Subtitles | لم نكن نبلي حسناً في الفن لذا بدأنا بتوزيع الكوكايين |
Ofis yerine geçen fare deliğinde, stüdyo boş iken, birlikte üzerinde çalışmaya başladık. | Open Subtitles | لذا بدأنا العمل عليها في الإستوديو بالليل عندما يكون خاليا فوق في مكتبها الصغير |
Bir kaç arkadaşım ve ben para kazanmak istedik, bir uyuşturucu işine başladık. | Open Subtitles | انا وبعض اصحابي اردنا ان جمع مالا ، لذا بدأنا بمختبر الميث |
Bölümde notlarımız hiç iyi değildi biz de o yüzden kokain satmaya başladık. | Open Subtitles | لم نكن نبلي حسناً في الفن لذا بدأنا بتوزيع الكوكايين |
Böylece , başladık. Atlanta'da tek tek şarkı kaydetmeye giriştik. | Open Subtitles | لذا بدأنا بدأنا بتنسيق التسجيلات في اطلانطا |
Bu yüzden tam derinlemesine şarkı sözlerine bakmaya ve ne dediklerini görmeye başladık, ...bazılarında, çok az bir kısmında, coğrafi referanslar vardı. | Open Subtitles | لذا بدأنا بالتمعن . اكثر في هذه القصائد ونرى ماذا تقول وبعضها ، قليل منها ، . لها تلميحات جغرافية |
1998'de yalnız 16 balıkçıyla başladık. | Open Subtitles | لذا بدأنا مع 16 صياد فقط كلّيًّا في عام 1998. |
O yüzden listede olmayan birini aramaya başladık. | Open Subtitles | عن بقية الــ 29 الآخرين لذا بدأنا بالبحث عن شخص ليس ضمن القائمة |