"لذا فإنّي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu yüzden
        
    • Ben de
        
    • o yüzden
        
    Nişan yüzüğünü parmağına göre ayarlattıracaktım Bu yüzden de bir örneğe ihtiyacım vardı, o sebeple de orayı biraz karıştırdım. Open Subtitles كنتُ أعيد ضبط مقاس خاتم الخطوبة، واحتجتُ نموذجاً للتعديل، لذا فإنّي بحثت.
    Bu yüzden çöplüğe dönüp bunları topladım. Diş yapılarına bakacağım. Open Subtitles لذا فإنّي عُدتُ إلى مقلب النفايات وقمتُ بجمعهم حتى أتمكّن من مُطابقة الأسنان.
    Hayır, arabası sahte evlerin önünde duruyordu, Ben de aldım. Open Subtitles كلاّ، كانت سيّارته مُتوقفة خارج منازل فاخرة، لذا فإنّي أخذتها.
    Ben de geri çekildim. O da gitti. Harika bir hikaye ama sana inanmıyorum. Open Subtitles حاولتُ الإمساك به، وقطعتني بالحافة، لذا فإنّي تراجعتُ وغادرت.
    Evinizde hoş karşılanmadığım gayet açık. o yüzden sana telefon numaramı vereceğim. Open Subtitles من الواضح، ليس مُرحباً بي في منزلكِ، لذا فإنّي سأعطيكِ رقم هاتفي
    Sen şehirde yenisin, o yüzden cahilliğini görmezden geleceğim. Open Subtitles أنت جديد في المدينة، لذا فإنّي سأتغاظى عن جهلك.
    Bu yüzden, yenildiğimi kabul ettiğim zaman benimle bağlantıya geçecekti. Open Subtitles لذا فإنّي اعترفتُ بالهزيمة، ومن ثمّ سيتواصل لبدء مُحادثة.
    Bu yüzden giysinin astarı için kullanabileceğimiz metal ya da alaşımı bulmaya çalışıyorum. Open Subtitles لذا فإنّي أحاول التحقّق من وجود معدن أو خليط من المعادن لنستخدمه في بطانة البذلة.
    Bir cinayete karışmak istemedim, Bu yüzden kaçtım. Open Subtitles لمْ أكن أرغب في التورّط بجريمة قتل، لذا فإنّي هربت.
    O canavarı takip ettiğini düşündüm, Ben de Bu yüzden onu takip ettim. Open Subtitles حسناً، توقعتُ أنّها تتبع الوحش، لذا فإنّي تتبّعتُها.
    Bu yüzden tahtaya senin deyiminle doğru olmayan bilgiler yazmıştım. Open Subtitles لذا فإنّي زرعتُ ما يُمكنكِ أن تدعينه بمعلومات مُضلّلة على لوحتي.
    Genç yaşta babamı kaybettim çok geçmeden de kız kardeşimi, Bu yüzden ayrı olmanın acısını bilirim, kendi kanından,canından olan insanlardan. Open Subtitles لقد فقدت أبي في مثل عمرك وشقيقتي بعد وقت ليس بطويل لذا فإنّي أدرك ألم الفراق عن لحمك وشحمك
    Ucuz bir mal, Ben de birkaç temel ekolayzır hamlesi yaptım. Open Subtitles كان يدفع حقاً النهاية المُنخفضة، لذا فإنّي أجريتُ بعض الأعمال الأساسيّة عليه.
    Ben de sağlık evine birkaç şey götürdüm: kauçuk kıyafet ısıyı dağıtmak için cam elyafı falan. Open Subtitles لذا فإنّي أخذتُ بعض الأشياء إلى المصحّة من البدلة المطاطيّة الصلبة،
    Mesela ayaklari geceleri hep üsür ve Ben de ayaklarimi üsümesin diye onunkilerin üstüne koyarim. Open Subtitles عندما تبرد قدميها في الليل، لذا فإنّي أضع قدميّ على قدميها حتى تشعر بالدفء.
    Sen şu anda bir uçak pervanesi gibisin, Ben de üzerine geliyorum o yüzden geri çekileyim. Open Subtitles أنتِ مروحة طائرة وأنا على وشك الدخول إليكِ، لذا فإنّي سأتراجع.
    İsmi yabancı gelmiyordu, Ben de Çarşamba gün ki kaydın misafir listesini araştırdım ve ismi listede. Open Subtitles بدا اسمه مألوفاً، لذا فإنّي تحققتُ مِن قائمة المدعوين لتسجيل يوم الأربعاء الماضي، وهو مُسجّل فيها.
    Mesleğimden dolayı parmaklarım güçlüdür. o yüzden sorun olmadı. Open Subtitles لأنّ لديّ أصابع قويّة من فعل ما أبرع فيه، لذا فإنّي كنتُ جيّداً.
    Artık kimle karşı karşıya olduğumu biliyorum o yüzden ona göre davranışlarımı düzenleyeceğim. Open Subtitles الآن أعرف ما أتعامل معه، لذا فإنّي سأتكيّف وفقاً لذلك.
    o yüzden karanlık tarafımın kendini koruma niyeti olduğu üzerine bahis oynuyorum. Open Subtitles لذا فإنّي أضع رهاناتي على أن شقّي المُظلم لديه إحساس بحفظ الذات من الأذى.
    Ancak ne yazık ki yazılım tasarımcımız bugün burada değil o yüzden size daha spesifik rakamlarla geri dönüş yapacağım. Open Subtitles للأسف، مُصمّم برنامجنا ليس معنا هنا اليوم، لذا فإنّي سأعود إليكم لاحقاً بأرقام مُحدّدة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more