Tüm eşyalarım burada ve iki haftaya başlıyor. Bu yüzden olabileceğini gerçekten sanmıyorum. | Open Subtitles | حسنًا، كل أشيائي هنا، والمسرحية بعد اسبوعين، لذا لا أعتقد أن هذا سيكون |
Tüm eşyalarım burada ve iki haftaya başlıyor. Bu yüzden olabileceğini gerçekten sanmıyorum. | Open Subtitles | حسنًا، كل أشيائي هنا، والمسرحية بعد اسبوعين، لذا لا أعتقد أن هذا سيكون |
Ne oldu ? Bunun basit bir nekrofili uzuv kesmesi olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لذا لا أعتقد أن عملية التشويه كانت للا شئ |
Yani böyle dergilerin büyük bir hayranı olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لذا لا أعتقد بأنه من كبار مشجِّعي مجلّات الراشدين |
Yaratığın fiziksel bedeni yok. Acı hissetme yetisinin olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | المخلوق ليس لديه جسم ملموس لذا لا أعتقد أنه مهيّأ للإحساس بالألم |
O yüzden bize yardım edebileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | . لذا لا أعتقد أنه سيكون قادراً على مساعدتنا الآن |
Taylor öldü, yemini bozmanızı önemseyeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | تعلمين, إنها ميته لذا لا أعتقد إنها ستمانع |
Kaçırılma olayından beri hâlâ geçmedi bu yüzden yardım edebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | ما زال يؤلمني منذ اختطافي لذا لا أعتقد حقاً أنني قادر على مساعدته |
O yüzden o durumda bunun pek işe yarayacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | لذا لا أعتقد أنه سيكون هناك أي نوع من التأثير في هذه النقطة صحيح؟ |
Birisi erişim kartını almaya çalışmış o da onu vermemeye çalışırken ölmüş bu yüzden kötü adam olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | حسناً, أحدهم حاول أن يأخذ بطاقة مرورهِ و هو مات بسببها لذا لا أعتقد أنهُ كان شريراً |
Zaten elimizdeki kişilerden seçeceğiz bu yüzden sorun olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | حسناً، سوف نختارها من بين الأشخاص الموجودين حالياً لذا لا أعتقد بأنها ستكون مشكلة حقيقية |
Birlikte büyüdük ve onun bunu bildiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | نحن كبرنا معاً، لذا لا أعتقد أنها تعرف ذلك |
Bunun iyi bir fikir olup olmadığını kimsenin sorguladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لذا لا أعتقد أن كان هُناك أحد يسأل.. هل هذه فكرة جيدة ؟ |
Bu sürecin işimize uygun bir karşılık olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لذا لا أعتقد هذا الإجراء هو ردة الفعل الملائمة لعملنا |
Ve ayağında kabarcık da yok, yani burada yürüdüğünü sanmıyorum. | Open Subtitles | ولا توجد تقرحات أيضاً لذا لا أعتقد أنها كانت تسير هنا |
Üstüne üstlük, bu haldeyken işaretleri de yapamam yani etkili bir biçimde savaşabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | في هذه الحالة لا أستطيع عمل الأختام لذا لا أعتقد بأني أستطيع القتال بشكل كامل |
Ama bunları kahve falına bakarak söylediği için pek güvenilir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ولكنها أيضًا تقرأ الفنجال، لذا لا أعتقد أن ذلك موثوق للغاية. |
O yüzden herhangi bir sorun olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | لذا لا أعتقد أنه سيكون هنالك أي مشاكل |
Bu yüzden artık yapmam gerektiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لذا لا أعتقد أنه يجب أن أعمل هذا. |
Bununla yaşayabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لذا لا أعتقد بأنه يمكنني العَيْش مع هذا |