Yani bu sadece Batının post materyalist bir fantazisi değil. | TED | لذا هذا ليس فقط مجرد وهم وخيال مادى للفكر الغربى. |
Senin hayatını etkilemiyor, bu yüzden önemi yok, değil mi? | Open Subtitles | هذا لا يؤثر على حياتك لذا هذا ليس مهماً ، صحيح ؟ |
Sen asanın organik şeylere etki etmediğini söylemiştin o zaman bu bildiğimiz bal değil, tatlım. | Open Subtitles | لقد قلتي بإن الصولجان لا يقوم بأمور عضوية لذا هذا ليس عسلا , ياعزيزتي |
Önemli bir görüşmedeyim, şuan konuşmak için iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | أنا في مقابلة الآن، لذا هذا ليس وقتاً مناسباً للتحدث |
Zaten hep kanepede çalışıyorum, o yüzden sorun değil. | Open Subtitles | أدرس على الأريكة دائماً، لذا هذا ليس أمراً مهماً |
Profesyonel bir manken olduğu için iyi değil yani. | Open Subtitles | وهي تعمل كعارضة محترفة , لذا هذا ليس جيدا |
Bir elemanım tutuklandı. Hiç iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | تمّ اعتقال مُوظف للتو، لذا هذا ليس وقتًا رائعًا تمامًا. |
Gördüğünü sandığın şeyin ne olduğunu biliyorum ama şu an biraz acelemiz var, bu yüzden bu bir talep değil. | Open Subtitles | أجهل ما تحسبين أنّك رأيته لكنّنا متعجّلون قليلًا هنا، لذا هذا ليس طلبًا، سنرحل فورًا. |
Alım görüşmesi bizim tedavimizin mihenk taşıdır yani bu bir sınav değil. | Open Subtitles | مقابلة فتح السجل المرضي تعتبر حجر الزاوية في العلاج لدينا، لذا هذا ليس اختباراً. |
Yani anlayacağın, üç günlüğüne ülkeyi terk etmenin hiç de sırası değil. | Open Subtitles | لذا, هذا ليس بالوقت المناسب لكي تقوم بآمور تثير الشبه فيه... مثل, كما تعلم, مغادرة البلد لمدة ثلاثة أيام كاملة |
Yani her şey yolunda değil. Bu bir felaket. | Open Subtitles | لذا هذا ليس على ما يُرام، بل هذه كارثة. |
Yani her şey yolunda değil. | Open Subtitles | لذا هذا ليس على ما يُرام، بل هذه كارثة. |
Çok da kötü değil, nazik davranmam gerekmiyor kötü şeyler söyleyip gönül almam gerekmedikçe. | Open Subtitles | لذا هذا ليس سيئاً ، وكان يجب عليا ان اكون انسانة لطيفة -ايها الاحمق اللعين انا لست احمق |
Demek burası da değil. | Open Subtitles | لذا هذا ليس هو، ربما. |
- Öyleyse bu bir randevu değil. - Sen ayarlamıştın. | Open Subtitles | . لذا هذا ليس موعدا . أعطها هذا - |
Evet. Burası senin cehennemin değil Damon. Benim cehennemim. | Open Subtitles | أجل، لذا هذا ليس دار عذابك يا (دايمُن)، بل دار عذابي. |
Yani tesadüf değil. | Open Subtitles | لذا هذا ليس من باب الصدفة |
Bunun gibi değil de... | Open Subtitles | .... لذا هذا ليس |