bu yüzden Çin, temiz enerjiye yüz milyarlarca dolar yatırım yapıyor. | TED | لذلك فإن الصين تستثمر مئات المليارات من الدولارات في الطاقة النظيفة. |
bu yüzden öğretmen arkadaşım Sebastian Thrun ve ben düşündük ki, daha iyi bir yöntem olmalı. | TED | لذلك فإن مدرسي المساعد سيباستيان ثرون و أنا فكرنا لابد أن يكون هناك وسيلة أفضل |
bu yüzden açık denizleri korumanın ekolojik, ekonomik ve sosyal yararları vardır. | TED | لذلك فإن حماية أعالي البحار ستكون له فوائد بيئية واقتصادية واجتماعية. |
Cinsiyet ve yaş da bu tamir mekanizmasını etkilemektedir, bu yüzden daha çok testesterona sahip genç erkekler kas geliştirme oyununda bir adım öndedir. | TED | يؤثر الجنس و العمر على آلية الترميم هذه، لذلك فإن الشباب ذوي معدل تستوستيرون أعلى، لديهم أفضليّة في لعبة بناء العضلات. |
Dolayısıyla, bütün vadideki koyun ve keçilerin kıyımına karar verildi. | Open Subtitles | وعليه وتبعا لذلك فإن القرار قتل جميع الخراف في الوادي |
Dolayısıyla Allah burada eşcinsel ilişkiden bahsetmiyor. | Open Subtitles | لذلك فإن الله تعالى هنا لا يشير إلى العلاقة المثلية |
bu yüzden Amira ve ailesi neredeyse imkansız bir seçimle karşı karşıyalar. | TED | لذلك فإن أميرة وعائلتها تواجه خياراً شبه مستحيل. |
bu yüzden et ve şehircilik beraberce artmaktadır. | TED | لذلك فإن اللحم و التمدن يتصاعدان يداً بيد |
bu yüzden de et geliyor ve kuzeybatıdaki şehre varıyordu. Bu da Londra'nın en meşhur et marketi olan Smithfield'ın neden burada olduğunu açıklıyor. | TED | لذا فقد كانت تدخل و تصل إلى شمال غرب المدينة, و لذلك فإن سميث فيلد, وهو سوق لحوم مشهور جداً, كان يقع هناك في الأعلى |
bu yüzden su yokluğuyla ilgilenmek içime işlemiş. | TED | لذلك فإن التعامل مع قلة المياه هو شيء متأصل للغاية في نفسي. |
bu yüzden okyanus üst sularının dipteki suyla nasıl karıştığını etkileyen her şey gezegendeki okyanusları da değiştirir. | TED | لذلك فإن أي شيء يغير كيف تمزج المياه المحيط السطحية مع المياه العميقة تغير محيطات الأرض. |
bu yüzden mahkememiz bir red oyuna karşın zanlıların tutukluluklarının derhal sona erdirilmesine ve istedikleri takdirde | Open Subtitles | و لذلك فإن حكم المحكمة بأن يتم إطلاق سراحهم الآن وفوراً |
bu yüzden işgal edilen bölgelerde ele geçirilen kadınlar ve çocuklar da öldürülmeye başlandı. | Open Subtitles | لذلك فإن النساء والأطفال في الأراضي المحتلة حديثا كانوا يُقتلون أيضاً |
bu yüzden Netscape'in kararı Sebest Yazılım fikri üzerinde duyarlılığı arttırdı. | Open Subtitles | لذلك فإن قرار نيتسكيب جذب انتباه الكثير من العامة الى البرامج الحرة |
bu yüzden... eve geldiğinde... gömlekleri parfüm kokuyor olabilir. Bu mümkün. | Open Subtitles | و لذلك فإن قميصه تفوح منه رائحة جميلة هذا ممكن |
bu yüzden zavallı Kuveyt'i talan eden Iraklılar şimdilik nişangahımızda değil! | Open Subtitles | لذلك فإن العراقيين الذين اغتصبوا و غزو الكويت المسكينة ليسوا في مرمى نارنا |
bu yüzden insanlar yataktan kötü kalkarlarsa, bir döngü başlatırlar | Open Subtitles | لذلك فإن الناس إذا ارتطم أصبع رجلهم عند النهوض من السرير يميلون إلى التدحرج بدوامة |
bu yüzden onlar da, bu soruna dikkati terör eylemleriyle çekmeyi deniyorlar. | Open Subtitles | لذلك فإن الإرهابيين يحاولون لفت انتباه العالم |
Dolayısıyla bu arada Dr Thangaraj, kendisinin ve takımının ilk modern insanlar ve Afrika dışına göçleri hakkında neler ortaya çıkardığını anlatacak. | Open Subtitles | لذلك فإن دكتور ثانجراج سوف يخبرني في هذا الوقت ما وجده هو و فريقه عن قدامى البشر و هجراتهم من أفريقيا |
Dolayısıyla, alfayı kontrol eden diğer ejderhaları da kontrol eder. | Open Subtitles | لذلك فإن من يسيطر على الذكر المسيطر يسيطر على جميع التنانين |