Evinde tadilat vardı... O yüzden ben yokken bir süre bende kaldı. | Open Subtitles | كان عنده بعض الشاغل هنا لذلك هو بقى هنا و انا سافرت |
O yüzden ne zaman bir aile meselesi konuşulacak olsa hemen kaydetmeye başlar. | Open Subtitles | لذلك هو يتواصل مع عائلته عن طريق تسجيل لشريط فيديو |
İşleri de yoluna koymalıyız. O yüzden fikir harika. | Open Subtitles | نحن من المفترض أن شنق، لذلك هو في الواقع نوع من الكمال. |
bu yüzden bu yol çıkmaz sokak, ki bu üçüncü geçişte sadece iki aslan gidebilir demek oluyor. | TED | لذلك هو طريق مميت وهو ما يعني بأنه بالعبور الثالث فقط أسدان بإمكانهما الذهاب |
bu yüzden sadece yardım birimleri geçebilir diyor. | Open Subtitles | لذلك هو قال بأن خدمات الإنقاذ فقط يستطيعون المرور. |
"Bacasından çıkan dumanı görebiliyordunuz. Yani bu, herkesin bildiği bir sırdı." | Open Subtitles | يمكنك أن ترى الدخان من المدخنة لذلك هو كان سرّ مَشـَـاع |
- Hayır. Burası dünyadaki en iyi çörekçi. O yüzden sırada beklemeye değer. | Open Subtitles | هذا أفضل مخبز في العالم لذلك هو يستحق الأنتظار |
O yüzden üniversite öğrencileriyle doludur. | Open Subtitles | لذلك هو ممتلئ .دائماً بطلاب لم يتخرجوا بعد |
Bana mesaj atmaması gerektiğini biliyor, O yüzden cevap vermeyecek, tamam mı? | Open Subtitles | هو يعرف انه من غير المفترض ان يراسلني لذلك هو لن يرد ، حسنا ؟ |
Ama kitapta alt tarafım düz çizilmiş O yüzden kötü bir soru sayılmaz. | Open Subtitles | أنا فتى ولكن في الكتاب أنا مصوّر أنني رقيق لذلك هو ليس سؤال سئ |
Annesi bu bölgede bir iş yönetiyor, O yüzden burada olması şart. | Open Subtitles | أمّه تدير عملاً بالمنطقة لذلك هو بحاجة أن يكون هنا |
Burası sanayi bölgesi, O yüzden geceleri ıssız olur. | Open Subtitles | وهي تجارية في الغالب حول هنا، لذلك هو هادئ في الليل. |
O yüzden bizim öncelikli şüphelimiz. | Open Subtitles | لذلك هو في اولوياتنا للقبض عليه |
O yüzden parlıyor. Bütün kakalar parlar. | Open Subtitles | لذلك هو يشع، مثل جميع أنواع البراز. |
Belki de O yüzden bir doktor bulmayı başarmış. | Open Subtitles | ربما لذلك هو كان قادر على ايجاد الطبيب |
Ben... Yani, işte O yüzden çok komik. | Open Subtitles | انا اعتقد انه لذلك هو اكثر مرحا |
Çünkü başımızda, adına "güzellik" denen şeyi yönetip, kontrol edemeyen, bu yüzden de onu yok etmek isteyen bir adam var. | Open Subtitles | لأن هناك رجلاً ليس بوسعه أن يحكُم التضاريس تسمى جمالاً، لذلك هو يريد القضاء عليه. |
..eşcinsel olduklarını açıkça dışa vururlar, ...cinsel açlıklarının bir sınırı yoktur, ...bu yüzden de sürekli gözaltına alınırlar. | Open Subtitles | يبدي من ذلك إنه مثلي فليس ثمة حد لشهوته, لذلك هو دائماً مكبّل. |
bu yüzden böyle bir yere ihtiyacı var. Onu sert yapacak bir yere. | Open Subtitles | لذلك هو يحتاج إلى مثل هذا المكان لتقويته |
Biliyorum. Beni de kokutuyor. bu yüzden benim için biçilmiş kaftan. | Open Subtitles | أعرف، إنه يرعبنيّ أيضاً، لذلك هو الشخص المناسب ليدربنيّ. |
Yani bu kendi istekleriyle olmadi, ama bu savasin bir sonucuydu. | Open Subtitles | لذلك هو لم يكن طواعية لكنّه كان نتيجة للمعركة |