| Sonra, yarın aramızda olmama ihtimâli olan bir adama aklıma gelen tek şeyi söyledim. | Open Subtitles | بعدها, قلت الشيء الوحيد الذي كنت أفكّر فيه.. لرجلٍ ربّما لن يكون هنا غداً.. |
| Az önce kardeşinin vurulduğunu gören bir adama göre fazla sırıtıyorsun. | Open Subtitles | انتَ تبتسم كثيراً بالنسبةِ لرجلٍ شاهدَ للتو اخاهُ يصاب |
| Derler ki bir adamın çöpü başka bir adamın zenginliğidir. | Open Subtitles | يقولون قُمامَة رجُل هيَ كنزٌ بالنسبة لرجلٍ آخَر |
| Koşamayan bir adamın bu kadar çok spor ayakkabısı olması garip. | Open Subtitles | من الغريب لرجلٍ عاجزٍ عن الركض، أن يحتفظ بكلّ هذه الأحذية الرياضية |
| Sizin pozisyonunuzdaki bir adam için çok zaman alıyor olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ أن ذلك يستهلك الكثير من الوقت لرجلٍ بمنصبك |
| Parlak takımlara ilgisi olan bir adam için kaçak ilanı asılmış dışarı. | Open Subtitles | إن هناك نشرة في كل مكان لرجلٍ مثيرٍ للإنتباه يرتدي بدله ناعمة |
| Bu gece mikrofonu, anonsa ihtiyacı olmayan birine bırakıyorum. | Open Subtitles | الليلة سنُسلم الخطاب لرجلٍ هو في غنى عن التعريف |
| Evliliğimi hiç tanıyamadığım bir adamla geçirdim. | Open Subtitles | ، كانت هذه حياتي الزوجية لرجلٍ . بالكاد عرفته |
| Bir kadın, böylesine masumca bir şeyi, kocasını neredeyse yeni kaybetmişken, nasıl bu adama hediye edebilir. | Open Subtitles | وكان أمرأةً كهذه ستعطي براءتها لرجلٍ غريب وزوجها مفقود منذُ بضعة اشهر. |
| Bunu yetişkin bir adama söyleyeceğime inanmıyorum ama.. | Open Subtitles | لا أصدق تماماً :إني سأقول هذا لرجلٍ راشد |
| Burada, yoksul bir adamın zengin bir adama yerini vermesine veya onun fikrine boyun eğmesine gerek yoktu. | Open Subtitles | ليس من الضروري أن يُسلم رجل فقير هنا مقعده لرجلٍ غني أو أن يقبل وجهة نظره. |
| Mance ölü bir adamın piçinden ne istesin? | Open Subtitles | وما الذي قد يريده مانس من ابن زنا لرجلٍ ميت؟ |
| Öyle bir adamın masum insanların evinde çalışmasına göz yumamam. | Open Subtitles | لا يُمكنني السماح لرجلٍ مثلهِ الذهاب للعمل في منازل الناس الأبرياء |
| Böyle bir adam nasıl eve gidip de karısıyla seks yapabiliyor? | Open Subtitles | كيفَ يمكن لرجلٍ كهذا أن يعود لمنزله ويحظى بمضاجعة مع زوجته؟ |
| Bu odadaki parçacık doygunluğu, 60'ının üstündeki bir adam için güvenlik sınırlarını aşıyor. | Open Subtitles | نسبة تركيز الجّزيئات في هذه الغرفةتتعدّىالحدودالآمنة.. بالنّسبة لرجلٍ بعمر الـ60، فيجب تنظيفها وتهويتها. |
| Tatlım, önemsediğimiz insanların dünyanın en iyi insanı olduğuna inanmak isteriz ama bir adam söz konusu olduğunda duygularına kapılmamalısın gerçekleri görmezden gelemezsin. | Open Subtitles | .. عزيزتي ، كلنا نريد تصديق ان من نهتم بهم هم أفضل البشر .. لكن ، لا تدعي مشاعركِ تقودكِ لرجلٍ |
| Geçen gün avluda bayılan birine göre hiç fena gözükmüyorsun. | Open Subtitles | لابد علي القول ، أنكَ لاتبد بحالٍ سيئة بالنسبةِ لرجلٍ .قد أُغمى على بالساحة بالأمس |
| Lakin, senin için tamamıyla değersiz birine sadık kaldın. | Open Subtitles | لكنكِ ظللتِ وفيّة لرجلٍ لا يستحقكِ أبدًا |
| İrlandalı birine göre bayağı eğlenceli. | Open Subtitles | إنه ممتعٌ للغاية بالنسبة لرجلٍ إيرلندي. |
| Dün bu zamanlar Vermont'ta başka bir adamla nişanlanmıştım. | Open Subtitles | ! "في هذا الوقت من الأمس كنت "فيرمونت . مخطوبتاً لرجلٍ آخر |