"لساعةِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • saattir
        
    • saatliğine
        
    • Bir saat
        
    Tabi canım, bir saattir aptal kutusunu izleyen sen değildin sanki. Open Subtitles متأكّد، أنت لا تُراقبَ صندوق الأبلهَ لساعةِ.
    Bir saattir seni bekliyorum. Open Subtitles جَعلتَني أَنتظرُ مثل الأحمق لساعةِ.
    Dört saattir orada duruyor. Open Subtitles هو كَانَ هناك لساعةِ.
    - Mahkeme bir buçuk saatliğine ara vermiştir. Open Subtitles المحكمةَ سوف تتاجل لساعةِ و نِصْف. شكرا لك كثيرا.
    Ama bunun yerine bir saatliğine evime çıksan diyorum. Open Subtitles بدلاً مِن ذلك، كُنْتُ أفكر... يُمْكِنُأَنْتَصْعد... لساعةِ أَو أكثر...
    Tamam, senin aradığımız matematik ineği olduğunu varsayarsak, arabamı 1 saatliğine ödünç alabilirsin. Open Subtitles حسناً، أعتقد بأنّك خبير بكُلّ جزء من الرياضياتَ الذي نَحتاجُه، - يُمكِنُك أَن تَستعيرَ سيارتَي لساعةِ واحدة.
    Space Needle'a gitmemize daha Bir saat var. Evet. Open Subtitles نحن لَسنا مُسْتَحقَ في إبرةِ الفضاءَ لساعةِ.
    Acı sos ocağın üzerinde Bir saat kadar kaldı. Open Subtitles الفلفل الحار كَانَ يَجْلسُ على الذي ثَقبَ لساعةِ.
    - Bir saattir buradasınız. Open Subtitles -أنت كُنْتَ هنا قبل لساعةِ
    Bir saattir döşemeleri siliyorsun! Open Subtitles لقد مَسحتَ البلاطَ لساعةِ!
    Bir saattir burada sıkışıp kaldım. Open Subtitles لُصِقَ هنا لساعةِ...
    Kelly'yi bir saatliğine almamın bir sakıncası var mı? Open Subtitles هل تمانعُ إن إستعرتُ "كيلي" لساعةِ زمانٍ؟
    Bir saatliğine. Open Subtitles لساعةِ
    Aynı şey benimde başıma geldi ve Bir saat hareket edemedim. Open Subtitles كَانَ عِنْدي نفس الشيءِ يَحْدثُ لي، وأنا لا أَستطيعُ أَنْ أَتحرّكَ لساعةِ.
    Yemin ederim tam Bir saat 45 dakika gözlük aramıştım. Open Subtitles صادق إلى الله، بَحثتُ عنهم لساعةِ و45 دقيقةِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more