"لستُ في مزاج" - Translation from Arabic to Turkish

• havamda değilim
• oynayacak havada değilim
• modda değilim
• modumda değilim
• kaldıracak havada değilim

Yürü lan Götsurat. su an havamda değilim, beni kizdirdiğiniz yeter.
تحرك يا أحمق، فأنا لستُ في مزاج جيّد الآن، جعلتوني أغضب.

Çok istiyorsan sen söyle. Ben pek havamda değilim...
أفعلِ ذلك إذا أردتِ لكنني لستُ في مزاج مناسب

Ne zaman stresli olsan, sarı kravat takarsın bu senin daha güçlü hissetmeni sağlıyor muhtemelen bana kızacaksın ama hiç havamda değilim, bu yüzden kızma.
عندما تكون منهك تكون مرتدي الرابطة الصفراء مما يجعلك تشعر بالقوة, لذا من المحتمل أنك ستصرخ عليَ وانا لستُ في مزاج جيد, لذا لاتفعل

Oyun oynayacak havada değilim, cadı.
لستُ في مزاج للألاعيب أيتها الساحرة.

Daha fazla zırvalayacak modda değilim.
لستُ في مزاج جيد لأخدع شخصاً آخر بعد الآن

Hiç modumda değilim.
-أنا حقاً لستُ في مزاج جيد حسناً.

Çok yorgunum. Sevimli "büro şakalarını" kaldıracak havada değilim yani.
أي أنّي لستُ في مزاج لأيّ مضايقة متعلقة بالقسم

- Yemek için havamda değilim.
لستُ في مزاج جيد لتناول الطعام

Tonunu değiştir. havamda değilim. - Sikimde değil!
غير نبرة صوتك لستُ في مزاج جيد

Bu akşam kavga etmek için hiç havamda değilim, tamam mı?
لستُ في مزاج للقتال الليلة، اتّفقنا؟

Reddetmek durumundayım. Şu anda hiç havamda değilim.
سأضطرّ للرفض، لستُ في مزاج لذلك الآن.

Annemin yapıcı eleştirilerini dinleyecek havamda değilim. İstersem ben götürebilirim.
أنا لستُ في مزاج جيد لنقد أمي البناء.

Sadece şu anda parti havamda değilim.
‏ فقط لستُ في مزاج للإحتفال الآن.

- Buyur bakalım. - havamda değilim belki, ne biliyorsun?
ها أنت ذا - ربّما لستُ في مزاج جيّد -

Hiç havamda değilim.
"تابع المسير، لستُ في مزاج رائق لكَ"

havamda değilim, Brighton.
لستُ في مزاج يسمح بلقاء زائر يا (بريتون).

Oyun oynayacak havada değilim, Nick.
لستُ في مزاج لهذه الألاعيب يا "نيك"‪

Pek takılacak modda değilim.
نعم، أنا لستُ في مزاج للتسكع فحسب.

- Alizeh, seks modumda değilim...
-أليزي)، لستُ في مزاج جيّد لممارسة الجنس)

Kadeh kaldıracak havada değilim.
لستُ في مزاج للشرب