"لستُ متأكدًا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Emin değilim
        
    Şansa neden ihtiyacım olacak Emin değilim, yani evlenen ben değilim ama teşekkürler. Open Subtitles لستُ متأكدًا من سبب حاجتي للحظ بما أنني لستُ الذي سيتزوج ولكن شكرًا لك
    Emin değilim farkında mısın, ama geçen yıl ortaklar.. Open Subtitles لستُ متأكدًا إن كنتِ على عِلم، لكن السنة الماضية الشركاء
    Aradığın türden bir bağlılığa hazır olduğumdan Emin değilim. Open Subtitles لستُ متأكدًا إن كنت مستعدًا لنوع الإلتزام الذي تبحثين عنه.
    Bak, bu görev kulağa eğlenceli gelmediği için değil ama bu iş için doğru adam olup olmadığımdan Emin değilim. Open Subtitles إنظري هذه المهمة لا تبدو بشكل من الأشكال كالهروب ولكني لستُ متأكدًا أنني المناسب لها
    Aramızda kalsın ama bu silah kanun tasarısı geçecek mi ona bile Emin değilim. Open Subtitles حسناً، في الحقيقة، أنا لستُ متأكدًا ما إن كانوا سيوافقون على وثيقة الأسلحة أم لا
    Buraya yine gelir miyim Emin değilim. Open Subtitles لستُ متأكدًا إذا قد أعود إلى هنا بعد الآن.
    Ne test ettiklerinden Emin değilim ama başarısız olmuşlar. Open Subtitles لستُ متأكدًا مِمّا كانوا يختبروه ، ولكنهم فشلوا
    Bilirsiniz, onca yılın ardından bunu nasıl yapmak istediğim konusunda pek Emin değilim. Open Subtitles أوتعرفون، أنه بعد كل هذه السنوات، أنا لستُ متأكدًا حقًا كيف أريد القيام بذلك.
    Emin değilim. Şu şişkoyu bir görelim. Open Subtitles لستُ متأكدًا لنذهب للقاء البَدين
    Beni hala sevdiğinden Emin değilim. Open Subtitles أنا لستُ متأكدًا أنها تحبني بعد.
    Hâlâ burada ne işimiz olduğundan Emin değilim. Open Subtitles مازلتُ لستُ متأكدًا بشأن ما نفعلهُ هنا
    Burada olduğumuzu bildiğine bile Emin değilim. Open Subtitles أنا لستُ متأكدًا حتى أنه يعلم أنه هنا
    Bunu yapabileceğime Emin değilim. Open Subtitles لستُ متأكدًا أن باستطاعتي فعل ذلك
    Henüz Emin değilim. Bulduğumda emin olacağım. Open Subtitles لستُ متأكدًا بعد سأعرف هذا حينما أراه
    Durum şu ki, Floki sana güvenebileceğimden tam olarak Emin değilim. Open Subtitles الأمر وما فيه يا (فلوكي)، لستُ متأكدًا أن بإمكاني الوثوق بك.
    - Onun neyi olduğunu tam olarak anladığıma Emin değilim. Open Subtitles -أجل، لستُ متأكدًا أفهم ما خطب هذا الرجل
    Bilmiyorum, Emin değilim Open Subtitles لا أعرف ، لستُ متأكدًا
    Emin değilim, ama gizlice Bill Rosko adlı bir adamla yaptığı telefon konuşmasına şahit oldum. Open Subtitles لستُ متأكدًا ولكني كنتُ قد سمعته في محادثة سرية له مع شخص يدعى (بيل روسكو)
    Emin değilim ama sarı nokta hastalığı belirtileri var veya glokom. Open Subtitles لستُ متأكدًا ولكن هُناك مؤشرات بضُمور عصبي وربما الزرق (علة في العين).
    Sonra Emin değilim. Open Subtitles وبعدها، أنا لستُ متأكدًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more