Ve Üzgün değilim. Çünkü onun yerine yiyecek aldım. Bu yüzden Üzgün değilim. | Open Subtitles | و أنا لست آسفة لأننا إشترينا بثمنها خُضارا لذا لست آسفة |
O parayı kazandığım için Üzgün değilim. | Open Subtitles | وأنا آسفة, ولكني لست آسفة على جني ذلك المال |
Dışarda hayvan işkencecilerinden 4 kişi azaldığı için Üzgün değilim, ama bu onları öldürdüğüm anlamına gelmez. | Open Subtitles | أنا لست آسفة لفقدان 4 من جلادين الحيوانات ولكن ذلك لا يعني أننا قتلناهم |
Öyleyse, olaylar böyle geliştiği halde Üzgün değilsin. | Open Subtitles | أنت لست آسفة إذن؟ -حتى بعد الطريقة التي آلت إليها الأمور؟ |
Hayır. Hiç de Üzgün değilsin. | Open Subtitles | لا، لست آسفة. |
üzgün falan değilsin. Bize işkence ediyor olman umurunda bile değil. Senden nefret ediyorum. | Open Subtitles | انت لست آسفة انت لا تهتمي بأنك تعذبيننا انا اكرهك |
Yaptığım şey için Üzgün değilim, ama yapılması gerektiği için üzgünüm. | Open Subtitles | لست آسفة على مافعلته ولكن يؤسفني أنه كان لا بد من القيام به |
- Özür dile gitsin. - Beni dinlemiyorsun. Üzgün değilim. | Open Subtitles | إعتذري فقط أنت لا تستمعين لي، أنا لست آسفة |
Renee 'ı kaybettiğim için Üzgün değilim, | Open Subtitles | أنا لست آسفة أن رينيه قد ذهبت، |
Sana çığlık attırdığım için Üzgün değilim. | Open Subtitles | ولكنني لست آسفة لأنني جعلتك تصرخين |
Üzgün değilim ve kendimi kötü hissetmiyorum. | Open Subtitles | لست آسفة و لا أشعر بالسوء |
Üzgün değilim çünkü onu tanımıyordum. | Open Subtitles | لست آسفة أني لم أعرفه.. |
- Üzgün değilsin. | Open Subtitles | -أنت لست آسفة |
- Hayır, üzgün falan değilsin. - Hayır, değilim. | Open Subtitles | لا أنتي لست آسفة - نعم , أنا لست آسفة - |
- Pardon? - Hayır, üzgün falan değilsin. | Open Subtitles | معذرة - كلا، لست آسفة - |