Hayır efendim, hatırladığım kadarıyla görmedim, ama sorulması gereken kişi ben değilim. | Open Subtitles | لا، سيدي كما لو أني سأتذكر ولكن أنا لست الشخص الذي تسأله |
Komutan, şu anda düşünmeniz gereken kişi ben değilim. | Open Subtitles | أيها القائد ، أنا لست الشخص الذي تحتاجه وتهتم به الآن |
Ben eski benle aynı kişi değilim... birazcık olsun, bilirsin. | Open Subtitles | أنا لست الشخص الذي اعتدت أن أكونه ألبتّة |
Fark ise, burada elleri bağlı olan ben değilim. | Open Subtitles | الاختلاف هو أنني لست الشخص الذي يداه مربوطتان خلف ظهره |
Yapman gereken şey aralarına sızmaktı ve iki dakika içerisinde söylediğin kişi olmadığını anladı mı? | Open Subtitles | وظيفتك كانت أن تدخل إلى عالمه وفي خلال دقيقتين إكتشف أنك لست الشخص الذي تدعيه ؟ |
Ben ilişki kurulacak biri değilim. Tam bir baş belasıyım. | Open Subtitles | أنا لست الشخص الذي يجب أن ترتبط به، أنا ورطة |
Bütün bir gece daha ayakta durmak üzere olan değilim. | Open Subtitles | لست الشخص الذي علي وشك الوقوف علي قدميه لليلة آخري |
Aslında haklısınız, ben olmak istediğim insan değilim ama aynı zamanda eskiden olduğum insan da değilim... | Open Subtitles | انني لست ذالك الشخص الذي اريد أن اكون عليه لكن اتعرفين ماذا؟ انا لست الشخص الذي كنت عليه ايضاً |
Tamam, hislerini biliyorum ama aradığın kişi ben değilim. | Open Subtitles | حسناً , أعرف كيف تشعر لكنني لست الشخص الذي تبحث عنه |
Bebeğim sana yardım edebilecek kişi ben değilim. | Open Subtitles | عزيزي انا لست الشخص الذي بامكانه مساعدتك |
Bak şimdi, bu konu hakkında konuşman gereken kişi ben değilim. | Open Subtitles | أعني، أنظر، أنا لست الشخص الذي يجب أن تـتحدث معه حول هذا |
Bak, kızgın olduğunu biliyorum ahbap ama aradığın kişi ben değilim. | Open Subtitles | ،اسمع، أرى أنك منزعج، يا صاح ولكنني لست الشخص الذي تبحث عنه |
Mona'nın adına konuşacak kişi ben değilim. | Open Subtitles | أنا لست الشخص الذي يمكنه أن يتحدث معهم بخصوص مصلحة مونا |
Ben böyle şeylerle ilgilenecek bir kişi değilim. | Open Subtitles | أنا لست الشخص الذي يهتم بتلك الأمور البسيطة |
Evet. Dinle, ben senin ahlaksız hakaretlerine cevap vermek zorunda olan kişi değilim. | Open Subtitles | حسنا , انا لست الشخص الذي يجب ان تبرري له |
Çalışmayı yıllar önce bıraktım. Duydunuz kişi değilim artık. | Open Subtitles | لقد توقفت عن العمل منذ سنوات .. أنا لست الشخص الذي سمعتوا به، فــ |
İyiyim ama içinde büyüyen sihirli bir pakete sahip olan ben değilim. | Open Subtitles | جيد ولكنني لست الشخص الذي لديه ورقه سحرية تنمو بداخله |
Yardıma ihtiyacı olan ben değilim bayan. | Open Subtitles | لست الشخص الذي يحتاج للمساعدة، يا امرأة. |
Dinle, şimdi o tuvalete gideceksin ve babana düşündüğü kişi olmadığını göstereceksin. | Open Subtitles | اسمع، عليك التحرك إلى ذلك الحمام وتوضح لأبيك أنك لست الشخص الذي يظنه .. |
Ben sadece yastıkları kabartan ve faturaları geldiği gün ödeyen biri değilim. | Open Subtitles | انا لست الشخص الذي تحتاجين لنفش المخدات ودفع الفواتير حالما تصل |
Ben, lanet bir kız gibi giyinmiş olan değilim. | Open Subtitles | أنا لست الشخص الذي أتلبس كالفتاة اللعينة |
Ben düşündüğün insan değilim, tamam mı? | Open Subtitles | انا فقط .. انا لست الشخص الذي تتوقعينه حسنًا؟ |
Şu anda bira paylaşmak istediğim kişi sen değilsin, diyelim. | Open Subtitles | لنقل فقط أنكَ لست الشخص الذي أرغب في مشاركته شراباً للإحتفال الآن |
Hiç statüko tipi bir adam olmamışımdır zaten. | Open Subtitles | أنا لست الشخص الذي يهتم بالوضع الراهن على الأطلاق |