Otobüs terminaline gitmeyeceğim. Şimdi daha iyi hissediyor musun? | Open Subtitles | لست ذاهبة إلى المحطة هل أنت مستريح الآن؟ |
Bırak gitsin dedim. O aptal partiye gitmeyeceğim. | Open Subtitles | قلت اتركيه، لست ذاهبة إلى ذلك الحفل السخيف |
Hiçbir yere gitmiyorum dediğin kısmı kestik. Eylülde 36 yaşına gireceksin, bebek 36'nda gelecek. | TED | غايل: لقد أزلنا الجزء الذي قلتي فيه أنك لست ذاهبة إلى أي مكان، لأنك ستبلغين الـ 36 من عمرك في سبتمبر والطفل قادم. |
Çalışmak istiyorum. Üniversiteye gitmeyeceğim. Ne? | Open Subtitles | أريد أن أعمل لست ذاهبة إلى الجامعة |
Miami'ye gitmeyeceğim. | Open Subtitles | ...صدفة أن.. أنا لست ذاهبة إلى ميامى |
O noktada söylemek istediklerim de vardı: "Korkmuyorum. Hiçbir yere gitmiyorum" gibi şeyler. Ama bu uygunsuz olurdu. Her şeyin bir yeri ve zamanı var. | TED | وفي تلك اللحظة، كان من المهم جداً بالنسبة لي أن أقول، أنني لست خائفة، وأنني لست ذاهبة إلى أي مكان، لكن هذا غير لائق، وأنّه هنالك زمان ومكان لكل شيء. |
Hiçbir yere gitmiyorum. Beni burada bırak. | Open Subtitles | لست ذاهبة إلى أي مكان، دعيني هنا |
Ben bir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | لست ذاهبة إلى أي مكان |