| Belki kaldırabilir, belki kaldıramaz. Ama cevabı bulmaya hazır değilim. | Open Subtitles | , ربما تستطيع وربما لا ولكني لست مستعدة لأكتشف ذلك |
| Seni ne kadar sevsem de, seninle evlenmeye hazır değilim. | Open Subtitles | وعلى كمية حبي لك .. لكنني لست مستعدة للزواج بك |
| Kendi evime ve işime sahip olmaya henüz hazır değilim. | Open Subtitles | انا لست مستعدة كي يكون لدي شقتي الخاصة وعملي الخاص |
| Farkettim ki herkese ilan etmişim zaten, ama detayları seninle tartışmaya hazır değilim. | Open Subtitles | أدرك أنني قدمت تصريح علني عن ذلك لكنني لست مستعدة لمناقشة التفاصيل معك |
| Beni oğlunla tanıştırmaya hazır değilsin, bu yüzden burada buluşmak istedin. | Open Subtitles | أنتٍ لست مستعدة لكي اقابل إبنك لهذا أردتٍ ان نتقابل هنا |
| Çok hızlı gidiyoruz. Buna hazır değilim. | Open Subtitles | الامر يجري بسرعة أنا لست مستعدة لذلك ولا اريد ذلك |
| Henüz evliliğe hazır değilim... ama bir göçmenle birlikte yaşayabilirim. | Open Subtitles | انا لست مستعدة للزواج بعد ولكني سأحب أن أعيش مع مهاجر |
| Seninle birlikte hayat meydana getirmeye hazır değilim. Ama yapabilirim. | Open Subtitles | أنا لست مستعدة لأصنع الحياة معك ولكن يمكنني |
| hazır değilim, yarım saat sonra hazır olurum. | Open Subtitles | انا لست مستعدة. اعطني نصف ساعه انظري الى النتيجة |
| Hiç kimseye söylemeye hazır değilim. Bir süre kendime saklamak istiyorum. | Open Subtitles | لست مستعدة لأخبار أي أحد أريد إخفاء ذلك لفترة |
| Bak, gitmek istiyorum. Gerçekten istiyorum. Sadece henüz tam olarak hazır değilim. | Open Subtitles | اسمع، إنني فعلاً أريد الذهاب ولكنني لست مستعدة بعد |
| Fiziksel temasa hazır değilim. Kendimizi yatakta bulabiliriz. | Open Subtitles | أنا لست مستعدة بعد لأي اتصال الشيء التالي الذي تعرفه سنمارس الجنس معا |
| Ayrıca, kesinlikle hazır değilim... | Open Subtitles | بالإضافة إلي أنني لست بالتأكيد لست مستعدة |
| Gidemem. Mayo mevsimine hazır değilim. | Open Subtitles | لا أستطيع الذهاب، لست مستعدة لموسم السباحة |
| Söylemek istediğim, bu ilişkiyi bitirmeye hazır değilim. | Open Subtitles | ما أقصده، أني لست مستعدة لإنهاء هذه العلاقة |
| Yani, onla evlenmeye tabiî ki hazır değilim daha., ama, bilirsin, daha kötüsü olabilirdi. | Open Subtitles | أعني ، لست مستعدة لأتزوج الرجل من الواضح ليس بعد لكن، تعلمين،بإمكانيأنأختار أسوأ. |
| Sadece tekrar evlenmeye hazır değilim . | Open Subtitles | كل ما في الأمر هو أنني لست مستعدة لأتزوج مرة أخرى |
| Hiç kimseye söylemeye hazır değilim. Bir süre kendime saklamak istiyorum. | Open Subtitles | لست مستعدة لأخبار أي أحد أريد إخفاء ذلك لفترة |
| - hazır değilsin Page. | Open Subtitles | انت لستى مستعدة لهذا انا لست مستعدة لدرجة انى جعلته يقول |
| Düşünmeden yaptım... ve seni hazır olmadığın bir şey için zorladım. | Open Subtitles | لقد غرقت في الحب، و اندفعت نحو شيء لست مستعدة له |
| Hem de herkes karşıma geçmiş buna hazır olmadığımı söylerken. | Open Subtitles | في حين الجميع يحدق بي ويخبرني بأنني لست مستعدة لذلك |
| Pekala, Belki de tamamen özgür olmaya henüz hazır değilimdir. | Open Subtitles | حسناً, ربما لست مستعدة بعد لاكون مسقلة بالكامل |
| Buna hiç hazır değildim. | Open Subtitles | سيتخرج بشكل مبكر أنا لست مستعدة تماماً لهذا |
| Şu anda inançlarınızı değiştirmeye hazır değilsiniz. | Open Subtitles | أنت لست مستعدة لتغيير المعتقدات الآن. نحن نحترم ذلك. |
| Beklenmedik bir ayrılmanın üstesinden gelmeye çalışıyordum... ..ve sanıyordum ki yoluma devam edebilirim ama hazır değilmişim. | Open Subtitles | أحاول تجاوز انفصال غير متوقع و أعتقدت أن بإمكاني المضي قدماً لكني لست مستعدة |
| Yeni biriyle bir ilişkiye girmek için kendimi hazır hissetmiyorum. | Open Subtitles | أنا لست مستعدة للخوض في علاقة مع أي شخص جديد |