"لست مضطرًا" - Translation from Arabic to Turkish

    • zorunda değilsin
        
    • zorunda değilim
        
    • yapmana gerek yok
        
    • yapmak zorunda
        
    • yapmaya mecbur değilim
        
    Yapmak istemediğin hiçbir şeyi yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles لست مضطرًا لفعل أي شيء إن لم تكن تريد ذلك.
    İstemiyorsan kalmak zorunda değilsin. Open Subtitles لست مضطرًا أن تبقى هنا إن كنت لا ترغب بذلك
    Bunu yapmak zorunda değilsin. Yakalanma riskine girmen için bir sebep yok. Open Subtitles لست مضطرًا لفعل هذا، لا سبب يدعوك للمخاطرة والتعرض للإعتقال
    Kurallara göre oynamak zorunda değilim. Open Subtitles لست مضطرًا للعب وفقًا للقوانين
    Kimseye bir şey söylemek zorunda değilim. Open Subtitles لست مضطرًا للطلب من أحد أي شيء. أتدري؟
    Bana ödeme yapmana gerek yok, o toplantılara katılmak için her şeyi verebilirdim. Open Subtitles لست مضطرًا للدفع لي, أنا مستعد للتضيحة بأي شيء مقابل الحديث في أحد هذه اللقاءات.
    - Lütfen, bunu yapmak zorunda değilsin. - Çekil şuradan! Open Subtitles أجوك، أنت لست مضطرًا لعمل هذا - تنحى جانبًا -
    Tabii yardım etmek zorunda değilsin. İstersen çekip gidebilirsin. Open Subtitles لست مضطرًا لمساعدتها طبعًا، بإمكانك الانصراف.
    O kafandaki sesi dinlemek zorunda değilsin şu şeyi korumanı söyleyen sesi. Open Subtitles لست مضطرًا لإطاعة ذلك الصوت داخل رأسك الذي يحثك على حماية هذا الشيء.
    Buna cevap vermek zorunda değilsin. Open Subtitles لست مضطرًا للإجابة ، أعرفها مسبقًا
    - Ahbap, gelmek zorunda değilsin. - Evet, zorundayım. Open Subtitles يا صـاح، لست مضطرًا للمجيـئ - بلـى، مضطر لذلك -
    Sorun değil. Bir şey söylemek zorunda değilsin. Open Subtitles لا بأس، لست مضطرًا لأن تقول أي شيء
    - Ama gerçekten zorunda değilsin. Open Subtitles و لكنك حقًا لست مضطرًا لذلك أعلم
    Lütfen, bunu yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles أرجوك، لست مضطرًا أن تفعل هذا.
    Emirlerini uygulamak zorunda değilim. Open Subtitles لست مضطرًا للإستماع لأوامرك
    Bunları dinlemek zorunda değilim. Open Subtitles لست مضطرًا لسماع هذا
    Bunları dinlemek zorunda değilim. Open Subtitles لست مضطرًا لسماع هذا
    Gail ve Melissa dışında kimseye hesap vermek zorunda değilim. Open Subtitles لست مضطرًا للإجابة على أحد ما عدا (غايل) (ميليسا)
    - Bunu yapmana gerek yok. Open Subtitles لست مضطرًا أن تفعل هذا.
    Bunu yapmaya mecbur değilim bu arada. Open Subtitles لست مضطرًا لهذا بالمناسبة ولكني أريد ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more