"لست وحدك" - Translation from Arabic to Turkish

    • yalnız değilsin
        
    • yalnız değilsiniz
        
    • Yalnız olmadığını
        
    • sadece sen değilsin
        
    • yalniz degilsin
        
    • yalnız olmadığınızı
        
    Hayır, yalnız değilsin. Ben varım! Willa, şunu durdur yoksa ben seni durdururum. Open Subtitles لا أنت لست وحدك لديك أنا ويللا اما ان توقفي ذلك أو ساوقفك
    Söylediklerimden ve kaltaklık yaptığımdan ötürü üzgünüm ama şunu söylemeliyim ki yalnız değilsin. Open Subtitles آسفة على ما قلته لك و آسفة على تصرفى السخيف و لكنك لست وحدك
    yalnız değilsin,ailen ve arkadaşların burada,ne yapabilirim ? Open Subtitles لست وحدك إنها عائلتك أصدقاءك ، ماذا يمكنني أن أفعل ؟
    İskorbüte yakalanmışsınız Bayan Carver ama yalnız değilsiniz, herkese yayılmış durumda. Open Subtitles لديك داء الاسقربوط، السيدة كارفر. ولكن انت لست وحدك. ومن المستشري.
    Yalnız olmadığını, seninle çalışan başka insanların olduğunu söyledin. Open Subtitles قلت لي أنك لست وحدك. أن هناك غيرهم من العاملين معك.
    yalnız değilsin Yüzbaşı. Bu işte beraberiz. Open Subtitles لست وحدك أيها النقيب سوف نمر من تلك الأزمة معاً
    yalnız değilsin. Biz bir takımız değil mi? Open Subtitles حسناً، لست وحدك في هذا، نحن فريق، فأنا معك
    Hayır, babamla geldim. Sen de yalnız değilsin, değil mi? Open Subtitles كلا جئت مع أبي , لست وحدك أليس كذلك ؟
    Güney tam yaşanılacak yerdir, yalnız değilsin. Open Subtitles من الأفضل لك أن تقف مع الجنوب. فأنت لست وحدك.
    yalnız değilsin. Sana birşey söyliyeyim. O da en az senin kadar üzgün. Open Subtitles لست وحدك, دعيني أُخبركِ شيئاً إنه حزين بمثلها.
    - Gelecek sefer engel olacaksın. Ve yalnız değilsin. Open Subtitles وسوف تفعلها في المرة القادمة وانت لست وحدك
    Bütün bunların senin için zor olduğunu biliyorum. Ama bu işte yalnız değilsin. Open Subtitles انظر، أعلم أن هذا صعبٌ عليك لكنك لست وحدك بهذا الأمر
    Sana hayatını nasıl yaşayacağını söyleyemem ama şunu söyleyebilirim. yalnız değilsin. Open Subtitles لا يمكنني أنّ أخبرك كيف تعيش حياتك لكن سأخبرك بهذا أنّك لست وحدك
    Ama en nihayetinde yanılmış, çünkü yalnız değilsin. Open Subtitles ولكن، كما تعلمون، في نهاية اليوم، كانت خاطئة، لأنك لست وحدك.
    Ama o karanlığın içinde seninleyim. Bud. yalnız değilsin. Open Subtitles ولكنى معك هنالك , انت لست وحدك ياباد
    yalnız değilsin bu hikayede. Open Subtitles أنت لست وحدك في هذا كما تعلمين
    Beni evine götür, yalnız değilsin. Open Subtitles أن تأخذ لي البيت، أنت لست وحدك.
    Yeni bir şehirde yalnız olmak çok sıkıcı olabiliyor. Ama sen yalnız değilsin! Open Subtitles كوني وحيدا في مدينة جديدة - يمكن أن يكون مملا جدا لكنك لست وحدك -
    Kendinizi düşman topraklarının derinliklerinde bulsanız bile, asla yalnız değilsiniz." Open Subtitles فأنت لست وحدك ابدا حتى عندما تكون فى عمق أرض العدو
    Yalnız olmadığını bilmek istiyorsan bana güvenmeye başlamalısın. Open Subtitles اذا اردت ان تعلم فأنت لست وحدك يجب ان تبدأ بالوثوق بي
    Kendine gel. Bugün bir şey kaybeden sadece sen değilsin. Open Subtitles عُد إلى رشدك، لست وحدك من خسر شيئًا اليوم.
    Bu konuda yalniz degilsin. Open Subtitles انت لست وحدك في هذا
    Mevkilerde bizden çok az var, ama yalnız olmadığınızı garanti ederiz. Open Subtitles هناك القليل منا بين الصفوف ولكننا نضمن لك أنك لست وحدك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more