"لسرقته" - Translation from Arabic to Turkish

    • çaldığı için
        
    • çalmayı
        
    • çalmaya
        
    • Çalmak
        
    • çalacak
        
    • soyulacak
        
    • his roscoe
        
    • çalması için
        
    • çalmaları için bir
        
    • çalmak için
        
    Burundi'de bir hapishaneye gittim ve 12 yaşında olan bir çocuk değildi bu sefer 8 yaşında bir çocuk cep telefonu çaldığı için hapse girmişti. TED في بورندي ذهبت الى السجن ولم يكن الأمر حول صبي عمره 12 عاماً، بل 8 أعوام لسرقته هاتفاً محمولاً
    Babam bir domuz çaldığı için asıldığında bile ağlamadım ama şimdi ağlayacağım. Open Subtitles لم أبكي عندما شنقوا أبي لسرقته خنزير لكن سأبكي الآن
    Tarafsız düşünürsek, sen de hazineyi bizsiz çalmayı düşündüğünü söylemiştin, değil mi? Open Subtitles حسناً ، لنكن عادلين لقد قلت انكِ تخططين لسرقته بدوننا ، صحيح؟
    Eğer çalmaya çalışmıyorsa, neden parayı nasıl götürmeyi planladığını sana sordun? Open Subtitles إذا لم تكن تسعى لسرقته لماذا تسألك كيف تخطط لنقله؟
    Çalmak istediğimiz para? Biri çoktan çalmış. Open Subtitles المال الذي أتينا لسرقته شخص ما قام بسرقته
    Gentry gibi artist polisler olmasaydı öyle çok rekabet olurdu ki çalacak bir şey kalmazdı. Open Subtitles (لو لم يكن هنالك شرطة مثل (غينتري لكانت المنافسة أصعب وعندها لن نجد شيئاً لسرقته
    Fast food işinde çalışıp, muhtemelen müşterilerin çantasından, kızartma çaldığı için işten atılacak. Open Subtitles سيطرد منه غالباً لسرقته البطاطا المقلية من أكياس الزبائن
    Üç sene önce şirketten donanım çaldığı için kovulmuş. Open Subtitles طُرد قبل ثلاث سنوات لسرقته أدوات الشركة فينباكس طبعت صوته
    Öpüşmek, dokunmak, seks, aşk, birine battaniyeyi çaldığı için bağırmak falan söz konusu bile olamaz. Open Subtitles ،التقبيل، اللمس، الجنس، الحب الصراخ على أحد لسرقته البطانيات مستحيل
    Birisini tuvalet kağıdı ve puding çaldığı için mi tutukluyorlar? Open Subtitles هل اعتقلوه لسرقته الحلوى وورق المرحاض؟
    Kimin tuttuğunu ve ne çalmayı planladıklarını öğrenmemiz gerekiyor. Open Subtitles يجب أن نعرف من قام بتعيينه ومايخططون لسرقته
    Size söylemedim çünkü bilmenize gerek yoktu ama bankadan çalmayı planladığı para bana ait. Open Subtitles لم أخبرك لأنك لا تحتاج أن تعرف لكن المال المال الذي يسعون لسرقته في المصرف يعود لي حقيقة أنه لم يعد مهتم به هذا لا يعني
    Il Dire makinesi, Lauren onu CIA'den çalmayı başardığı için bizim elimizde. Open Subtitles الإخبار " في حوزتنا " لأنها خططت لسرقته من الإستخبارات المركزية
    Birileri onu çalmaya geliyor. Onu bulman ve taşıman gerek. Open Subtitles "هنالك أُناسٌ قادمون لسرقته عليكِ ان تجديه، وتنقليه"
    Daha bugün çalmaya çalıştılar. Open Subtitles .اليوم فقط كانت هناك محاولة لسرقته
    - Çalmak onun fikriydi. Partide sarhoş taklidi yapmamı istedi. Open Subtitles إنها كانت فكرته لسرقته اجبرني على التمثيل وكأني سكرانة في الحفلة
    Ondan Çalmak istememiştim. Bir iş anlaşması için borca ihtiyacım vardı. Open Subtitles لم أخطط لسرقته بل أردت قرض بسرعة لأجل صفقة
    Hırsızlar çalacak bir şey arıyormuş. Open Subtitles لصوص يبحثون عن شيئ لسرقته
    Güney Amerika'da soyulacak çok yer var. Open Subtitles هناك العديد لسرقته في أمريكا الجنوبية
    Rocco the Rum Runner rubbed out Rico the Rat with his roscoe... for robbing his rum-running receipts. Open Subtitles (روكو) مهرّب الرمّ قتل (ريكو) الواشي بمسدّسه لسرقته إيرادات تهريب الرمّ
    Kutunun içinde çalması için çocuğu yollayacak kadar önemli ne varmış bilmek isterdim. Open Subtitles أنا واثق أني أرغب في معرفة ما بداخل هذا الصندوق التي أرسلت الطفلة لسرقته
    DGİ olaydan haberdar olur ve bu şeyi çalmaları için bir ekip yollar. Open Subtitles سمعت الـ " آوبا " بشأن ذلك الأمر ، قاموا بإرسال طاقم لسرقته
    Altınımı Çalmak için bir hırsız gibi Asya'ya gelmek zorunda kalmışsın. Open Subtitles -ولايقتضى منك هذا ان تاتى الى سيا لسرقته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more