| Şu anda, konuştuğunuz kişinin kadın olduğundan bile emin değiliz. | Open Subtitles | في تلك النقطة, نحن لسنا متأكدين من إنها كانت أنثى |
| Bu sefer, elimizdeki senaryoda ne olacağından pek emin değiliz. | TED | لسنا متأكدين من ماذا سيحدث في هذه الحالة. |
| Etkisi olduğuna bile emin değiliz. | Open Subtitles | لكننا لسنا متأكدين من أن القصف له أيّ تأثير على المخلوق، سيدي |
| Bunu bilemeyiz, Dr Jackson. Bunu göze almanıza izin veremem. | Open Subtitles | نحن لسنا متأكدين من ذلك د.جاكسون لا أستطيع ان اتركك تجازف بنفسك |
| Ben tehlikeli görünmüyor, ancak testler bir kaç gün sonra elimize ulaşana kadar kanser olup olmadığından emin olamayız. | Open Subtitles | يبدو أن الشامة غير خطيرة لكن لسنا متأكدين من ذلك سواء كان ذلك سرطاني حتى تعود نتائج التحليل بعد عدة أيام |
| Şu anda kendi başına yaşamanın senin için en iyi seçim olduğundan emin değiliz. Seçim mi? | Open Subtitles | نحن لسنا متأكدين من أن العيش المستقل هو الخيار المناسب لك |
| Olduğunu düşündüğümüz şey, tabi kesin emin değiliz biri diğerini kazara ya da bilerek öldürmüş ve daha sonra boğularak intihar etmiş. | Open Subtitles | ما نعتقد أنه حدث لكن لسنا متأكدين من ذلك أحدهما قتل الآخر اما متعمداً أو في حادثة وبعد ذلك قتل نفسه لقد أغرق نفسه |
| Katherine Holbrook bu kadını taşıyıcı anne olarak kiraladı, ve içindeki yumurta kimden emin değiliz. | Open Subtitles | كاثرين هولبروك وظفت هذه المرأة لتكون اما بديلة الان نحن لسنا متأكدين من صاحبة البويضة التي هنا |
| - Bundan emin değiliz. Sırrımı kimseye söylemeyeceğine söz verdin. Sana güveniyorum. | Open Subtitles | لسنا متأكدين من هذا لقد وعدتني بحفظ سرّي، إنّي أثقُ بكَ |
| Dr. Wyatt'ı merdivenlere gelirken gördük ama ne tarafa gittiğine emin değiliz. | Open Subtitles | رأينا الدكتور وايات يتجه للدرج و لكننا لسنا متأكدين من أي اتجاه ذهب |
| Bizi ele veren o. - Ondan emin değiliz. | Open Subtitles | انه الشخص الذي وشى بنا لسنا متأكدين من ذلك |
| Bu spot ışığı için, açıkçası, hazır olduğundan emin değiliz. | Open Subtitles | ومن الأضواء، بصراحة، أننا لسنا متأكدين من أنك مستعد. |
| Bunun nasıl ya da hangi sırayla olduğundan emin değiliz ama hepsi boynumuzun arkasındaki vücudumuzla başımız arasındaki açıyı değiştiren küçük bir kemiğin şeklindeki değişimle bağlantılıdır. | TED | لسنا متأكدين من كيفية ذلك أو بأي ترتيب، ولكنّها مرتبطة بتغيرٍ شكل عظمٍ صغير في مؤخرة العنق الذي غيّر الزاوية بين الرأس والجسم. |
| Ama gerçekte ne olduğu hakkında emin değiliz. | Open Subtitles | لكننا لسنا متأكدين من الذى حدث |
| Gücümüzden emin değiliz. | Open Subtitles | ونحن لسنا متأكدين من قوتنا للفوز |
| Cihazın işlevinin ne olduğundan emin değiliz, ama biz dartı ele geçirmeden ondan bazı parçaları kurtarmayı başardığını biliyoruz. | Open Subtitles | لسنا متأكدين من وظيفتة المقصودة لكنّنا نعْلم أنه قادر على إنقاذ أجزاء "معيّنة من تحطم "السهم الطائر قبل أن نحصل علية |
| O da şoför. Ama arabanın sahibi olup olmadığından emin değiliz. | Open Subtitles | السائق لسنا متأكدين من أنّه مالك السيّارة" |
| Bunun aracın sahibi olduğundan emin değiliz. | Open Subtitles | السائق لسنا متأكدين من أنّه مالك السيّارة" |
| Bunu tam olarak bilemeyiz. Akıl hastalığıyla ilk vakası değil. | Open Subtitles | حسناً، نحن لسنا متأكدين من ذلك، هذا ليس ظهوره الأول بالمرض العقلي |
| - Bu bir teori. Doğru olacağını bilemeyiz. | Open Subtitles | إنّها مجرّد نظرية، لسنا متأكدين من صحّتها. |
| - Hemen emin olamayız. Kanıt gerek. | Open Subtitles | نحنُ لسنا متأكدين من هذا نحنُ نحتاجُ إثباتا أكثر |
| Şu an hiçbir şeyden emin olamayız. | Open Subtitles | حتى الآن لسنا متأكدين من أي شيء |