"لصدّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • için
        
    Anlaşılan, partnerinin dilini savuşturmak için hem kendi dilini kullanıyor hem de alt çenesini yanlara doğru hareket ettiriyordu. Open Subtitles يبدو أنّه يقوم باستخدام لسانه لصدّ اللسان الدخيل ولكنّه أيضاً يقوم بتحريك فكّه السفلي بينما يقوم بتضيق شفاهه السفلية
    Çay yaprakları yaklaşan hayvanları caydırmak için birebir olan acı kimyasallarla doludur. Open Subtitles أوراق شاي محمّلة بالمواد الكيمياوية المرّة صمّم لصدّ تصفّح الحيوانات
    Son altı aydır her şeyi ve herkesi uzak tutmak için elinden geleni yapıyorsun. Open Subtitles باذلةً ما في وسعكِ لصدّ كلّ شيء وكلّ أحد
    Akışı engellemek için kum torbaları koyuyoruz fakat akıntı çok güçlü. Open Subtitles إننا نقوم بوضع موانع لصدّ التدفق، لكن المد قويّ جداً.
    Gemide veri kaybını önlemek için çalışan bir sürü işçi olmalı. Open Subtitles ثمّة فائضٌ من البرامج المُخصّصة لصدّ فُقدان البيانات.
    Parasetamolun etkilerini gidermesi için bu Mucomyst'i yutmalısınız. Open Subtitles إكرع هذا الدواء لصدّ تأثير جرعة (الأسيتامينوفين) الزائدة
    Hadi ama, Silas için tedaviye ihtiyacımız yok. O kireçleşmiş bir heykelden ibaret. Open Subtitles بالله عليك، لا نحتاج الترياق لصدّ (سايلس) فإنّه أمسى تمثالًا كلسيًّا
    - The Karp-ster puck'ı engellemek için kafasını kullandı Open Subtitles استعمل (كاربستر) رأسه لصدّ طبق الهوكي
    Melinda'yı kendimden uzaklaştırmak için her şeyi yapıyorum. Open Subtitles أنا أفعل كلّ ما يمكن فعله لصدّ (مليندا)
    Tatarları geri püskürtmek için her türlü gayreti göstereceğiz. Open Subtitles سأبذل كلّ جهد لصدّ (الكيتان).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more