| Sunny yaşında bir çocuğa araba kullandırmakla iyi bakıcı olunmaz. | Open Subtitles | السماح لطفلة مثل صنى بقيادة سيارة ببساطة ليس تصرف جيد |
| ve üç yaşındaki bir çocuğa tamamen uygundu. | TED | وكانت مناسبة تمامًا لطفلة تبلغ من العمر ثلاث سنوات. |
| O an aklıma binlerce soru geldi: "Nasıl olur da bir aylık bebek bu kadar talihsiz olur?" | TED | في تلك اللحظة تقفز آلاف الأسئلة في ذهنك. بدءً من: كيف لطفلة عمرها شهر واحد يكون حظها مؤسفًا للغاية هكذا، |
| Özel bir çocuk için oyun arkadaşı bulmak çok zor olabiliyor. | Open Subtitles | أجل , قد يكون الأمر صعباً قليلاً أيجاد رفاق للعب لطفلة موهوبة |
| Kendini özel hissetmek için bir bebeğe ya da bir erkeğe ya da başka birine ihtiyacın yok. | Open Subtitles | انت لا تحتاجين لطفلة او لعشيق او اي احد ليجعلك مميزة |
| Ama kontrolsüz bir güdüye bağlı olarak bir çocuğun en küçük hareketinin seni çığlık atan.. | Open Subtitles | لكن بسبب بعض الدوافع خارج السيطرة، سمحت لطفلة بالأداء التافه |
| Sadece benim beynimde var olan fantezi kadınımdan doğacak bir bebeğin babasıyım. | Open Subtitles | أنا والد لطفلة ستٌنجب لى من إمرأة خيالية .ما أراه تهيئات برأسى |
| Küçücük ağzından gerçek kelimeler çıkan, altı yaşındaki küçük bir kıza hayır demeyi kabullenebilecek misin? | Open Subtitles | هل انت حقا تنوي ان تقول لا لطفلة عمرها ست سنوات حيث تخرج كلمات حقيقية من فمها الصغير ؟ |
| 1 yaşındaki çocuğa motor mı aldın? | Open Subtitles | كارل انت اشتريت دراجة نارية لطفلة عمرها سنة واحدة |
| Böyle zavallı bir çocuğa böyle davranmak, üstelik halkın içinde şiddete başvurmak... | Open Subtitles | تصرفات كهذه لطفلة عاجزة وكونك عنيف في العامة |
| Şimdi, kafasına kurşun yediğini söylediğiniz bir çocuğa göre bana oldukça iyi görünüyor. | Open Subtitles | الأن , بالنسبة لطفلة أخبرتني أن لديها رصاصة في رأسها, يبدو أنها تبلي حسنا. |
| Görünüşe göre baba kazandı. Ama 295 bir bebek için harika. | Open Subtitles | يبدو أن والدك فاز لكن 295رقم جيد جداً بالنسبة لطفلة |
| Biliyorsun, mucize bir bebek için, pek de zeki sayılmaz. | Open Subtitles | تعلمين، بالنسبة لطفلة معجزة، أنها ليست ذكية جداً |
| Baban Lily'ye, asla giymesine izin vermeyeceğimizi söylediğimiz bebek topuklularından almış. | Open Subtitles | أنظر والدك قام بشراء كعب عالي لطفلة والذي اتفقنا على ان لا تلبسها أبداً |
| İki yaşındaki bir çocuk için ne kadar güzel ve heyecanlandırıcı bir hikaye! | Open Subtitles | يا للعجب يا لها من قصة ساحرة تدعو للتفاؤل لطفلة بعمر السنتين |
| Bir çocuk için kötü bir şey. | Open Subtitles | انه أمر سيء بالنسبة لطفلة في سنها |
| Haftada 4 gün... 16 yaşında bir çocuk için büyük bir sorumluluk. | Open Subtitles | ...أربع مرات في الأسبوع هذا يعتبر إلتزام لطفلة في السادسة عشر من العمر |
| Bir bebeğe ilk cüzdanını almamın tam ortasındayım. | Open Subtitles | انا في خضم شرائي لطفلة محفظة اموالها الاولي |
| Ben küçük bir çocuk değilim! Tamam, senin gibi büyük bir çocuğun bu tuzağa nasıl girdiğini bana söyler misin? | Open Subtitles | حسناً, أتريدين إخبارننا كيف لطفلة كبيرة جداً أن تقع في هذا الفخ ؟ |
| Az önce 11 aylık bir bebeğin parçalanmış vajinasını gördüm sonra da annesini... | Open Subtitles | رأيت لتوي مهبلا مشقوقا لطفلة في الحادية عشرة من عمرها ثم رأيت أمها، |
| küçük bir kıza bir söz verdim ve o sözü tutacağım. | Open Subtitles | أنا قدمت وعدا لطفلة صغيرة. وأنا ستعمل الحفاظ عليه. |
| - 9 yaşındaki bir kız için çok eğlenceli. | Open Subtitles | كل اأنواع الألعاب المرحة لطفلة في التاسعة من عمرها! |
| Astronotların hayatını kurtarmak üzere deney tasarlayan 16 yaşındaki bir lise öğrencisi nadir bir olay, bir çocuk deha gibi görülebilir. | TED | فتاة بعمر السادسة عشر تصمم تجربة حمض نووي لحماية أرواح رواد الفضاء قد تبدو شيئاً نادراً، علامة مميزة لطفلة عبقرية. |
| Rüyalar gerçekleşir. Hep Küçük bir kızın annesi olmak istemişimdir. | Open Subtitles | الأحلام تتحقق دائماً ما حلمت أن أكون أم لطفلة صغيرة |