| Ve senin de böyle olmadığını ve Çocuğunun da senin gibi olmasını istediğinden emin misin? | Open Subtitles | ،أأنت متأكدة بأنّك لا تفكرين بماهيتك وأنّك تودين لطفلك أن يكون مثلك؟ |
| Will'den Çocuğunun babası olmasını istemen son derece uygunsuz bir teklif. | Open Subtitles | إنه من غير اللائق أن تسأليه أن يكون أبا لطفلك |
| Ve Bebeğine ilk mektubu yazabileceğin bir yer var. | Open Subtitles | أوه، و هناك مكان حيث يمكنك كتابة رسالتك الأولى لطفلك. |
| Her gün, bütün gün senin Bebeğine ben bakıyorum. | Open Subtitles | وكل يوم وعلى مدار الساعة أهتم لطفلك وارعاه |
| Doğmamış çocuğun için yaptığın mobilyaların içinde üzgün üzgün mü oturuyorsun? | Open Subtitles | تجلس حزينًا وسط حفنة من أثاث الأطفال صنعته لطفلك غير المولود؟ |
| Tek bildiğim böyle deli gibi davranarak bebeğin ve kendin için hiç de iyi yapmıyorsun. | Open Subtitles | كلّ ما أعرفه أنت لا تفعلي لأاجلك أو لطفلك أيّ شيء جيد بالتصرّف مثل الإمرأة المجنونة |
| Çocuğunuza olanların bilinmemesi her ebeveyn için en büyük işkencedir. | Open Subtitles | عدم معرفة ما حدث لطفلك سيكون اقصى تعذيب لأى والد |
| 20 yıl önce sen ilk çocuğuna sahip olurken ben benimkini kaybetmiştim. | Open Subtitles | عشرين سنة مضت، كنتَ تستعد لقدوم لطفلك الأول وكنتُ أخسر طفلي |
| Kaybettiğiniz çocuğunuz için her gün dua ettim majesteleri. | Open Subtitles | أدعو لطفلك المفقود يومياً جلالتك |
| Milyon yıl geçse izlemeyeceksin. Çocuğunun ilk boktan işini kaçırdın. | Open Subtitles | ستمر مليون سنه قبل أن تشاهد مقطع لطفلك يفعل أشياء فاتتك |
| Kral Ferdinand'a Çocuğunun burada yaşayabilmesi konusunu bile açmıştım. | Open Subtitles | انا حتى توسلت مع الملك فرديناند, للسماح لطفلك ان يعيش هنا. |
| Ebeveynler de bana hep aynı soruyu yöneltirler, "Kendi Çocuğunun Amerikan futbolu oynamasına izin verir miydin?" | TED | ولذلك يسألني الآباء هذا السؤال دائماً، ويسألونني، "هل ستسمح لطفلك بلعب كرة القدم؟" |
| Sana ya da Bebeğine ulaşmalarına izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لن ندعهم يصلون لك أو لطفلك أعدك بذلك |
| Bebeğine yaptıklarına bak. | Open Subtitles | انظري لما فعلتيه لطفلك الرضيع. |
| çocuğun için en iyisini yapmanın insanı zorladığını bilirsin. | Open Subtitles | لفعل الشيء الجيد لطفلك ميغان تحب العيش في يوريكا |
| Demek istediğim bazen gururu bir tarafa bırakmalı ve çocuğun için en iyi olanı yapmalısın. | Open Subtitles | بعض الأحيان يجب عليك بلع كبريائك وتفعل ماهو أفضل لطفلك |
| Kullanırsan, bebeğin organ bağışında bulunamaz. | Open Subtitles | اذا تعاطيتي المخدرات لايمكن لطفلك ان يكون متبرع |
| Uzun vadede senin ve bebeğin için en iyisi bu olur. | Open Subtitles | وأنه سوف يصبح أفضل لطفلك على المدى الطويل |
| Bu, şu an istediğiniz çocuğa sahip olamayacağınızı, ya da Çocuğunuza bir kardeş veremeyeceğinizi anlamanızdır. | TED | إدراك أنك لا تستطيع إنجاب الطفل الذي تريده الآن، أو أنك لا تستطيع إنجاب أخ لطفلك. |
| Bu da ''KENDİNCE'' bir yöntem. çocuğuna aile hikâyenizi anlatmak için yöntemler, kelimeler ve görseller bulmak. | TED | لذلك فهي عملية " قم بها بنفسك " : إيجاد الطرق والكلمات والصور لسرد قصة عائلتك لطفلك. |
| Ekzersiz yapmak siz ve çocuğunuz için yararlıdır. | Open Subtitles | الرياضه ستكون مثيله لطفلك |
| Ayrıca, stres bebek için iyi değildir. | Open Subtitles | بالاضافة, الى ان الإجهاد لا يمكن ان يكون جيداً لطفلك |
| Şunu alır mısın, çünkü küçük bebeğinin hastalanmasını istemem. | Open Subtitles | لماذا لا ترتدي هذا, لان لا اريد لطفلك الصغير ان يمرض |