Öğrencilerime de hep dediğim gibi, bir öz değeri mutlaka korumalıyız: | Open Subtitles | كما أقول لطلابي دائمًا، يجبُ أن ندافع عن قيمةٍ جوهريةٍ واحدة.. |
Okulun ilk günü her sınıftan Öğrencilerime aynı zamanda bir karikatürist olduğumu söylediğimi hatırlıyorum. | TED | أتذكّر قولي لطلابي في أول يوم لكل فصل أنّي أيضًا رسّام كاريكاتير. |
Ki bu da benim Stanford Öğrencilerime asla veremeyeceğim seviyede bir hizmet. | TED | الذي ليس هو مستوى الخدمة التي قدمتها لطلابي في جامعة ستانفورد. |
Bunun tehlikesi ise şu; öğrencilerim üniversiteden kendilerine oldukça benzeyen sadece birkaç arkadaşla ayrılma riski altındalar. | TED | الان الخطر هذا لطلابي في أنهم معرضون للخطر مغادرة الجامعة مع عدد قليل من الأفراد الذين يشبهونهم تمامًا. |
(Gülüşmeler) Bunu sadece kendim için değil öğrencilerim içinde istedim. | TED | (ضحك) لقد أردت ذلك ليس لنفسي فقط ولكن لطلابي أيضا. |
Öğrencilerimin daha vicdanlı olmalarını beklerdim ama şu ana dek öne çıkan olmadı. | Open Subtitles | تمنيت أن يكون لطلابي ضمير جيد لكن لحد الآن لم يأتي أحد بالمقدمة |
Ve Avustralya'da bir bilim insanı şöyle yazdı: "Mercan araştırmalarımızın sonucunu Öğrencilerime gösterdim, ve ağladık." | TED | ثم كتب عالم في أستراليا، 'لقد أظهرت لطلابي نتائج استطلاعاتنا المرجانية وبكينا'. |
Fakat, tamamen dürüst olmak gerekirse Öğrencilerime verdiğim bu mesajla kesinlikle çelişiyorum. | TED | لكن لو كنت صادقاً تماماً مع نفسي سأكون متعارضةً مع رسالتي التي أرسلها لطلابي |
Size gösterdim, ama Öğrencilerime bunun neden başka bir eğri olamayacağını açıklıyorum. | TED | لقد أريتكم إياها، لكن بالنسبة لطلابي فإني أفسِّر لهم لماذا لايمكن أن ينتج أي منحنى آخر. |
Araştırmalarımda kullandığım fizik, Öğrencilerime öğrettiğim kuantum mekaniği, raflarımı dolduran kitaplar | Open Subtitles | كل الفيزياء التي استخدمتها في بحثي خاصة ميكانيكا الكم التي أدرسها لطلابي و التي تملأ المراجع على أرفف مكتبتي |
Öğrencilerime dediğim gibi, tek bir içki bile bir içkiden fazladır. | Open Subtitles | كما أقول لطلابي دائماً الأمر كله يبدأ بشراب واحد |
Buraya gelmemin tek sebebi Öğrencilerime bilgisayar almaktı. | Open Subtitles | السبب الوحيد انني اتيت الى هنا كان هو ان احصل على حواسيب لطلابي |
İşimi iyi yapıyorum, Öğrencilerime bağlıyımdır ve Chilton'ın Kurallar Kitabında bunu yasaklayan bir şey yok. | Open Subtitles | لقد أحسنت في عملي .... وأنا مكرس لطلابي وليس هناك شيء في كتاب تشيلتن للأخلاق يمنع ذلك |
Ben hep Öğrencilerime bu cevabın çok belirsiz olduğunu söylerim. | Open Subtitles | هذه الاجابة التي أقول عنها لطلابي "غامضة" |
Kendi Öğrencilerime ve aynı zamanda West Hill Okulu'nun tüm öğrencilerine veda etmek istiyorum. | Open Subtitles | وأردت أن أقول وداعاً وحسب... لطلابي ولجميع الطلاب |
Bu süreç, ben ve öğrencilerim için olağandışı bir deneyim oldu çünkü ilginç bir konuda araştırma yaparken aynı anda birlikte çalıştığımız pekçok çocuğa yardımcı olma şansımız oldu. | TED | و لقد كانت بالنسبة لي و لطلابي تجربة رائعة حقا لأنه أمكننا القيام بأبحاث شيقة و في الوقت نفسه ساعدنا الكثير من الأطفال الذين نعمل معهم. |
öğrencilerim dünyanın gerçeklerini bilsin istiyorum. | Open Subtitles | أريد لطلابي ان يستعدّوا لحقائق العالم. |
Öğrencilerimin yasadışı bir etkinliğe katılmasına izin veremem. | Open Subtitles | لا يمكنني السماح لطلابي بالمشاركة في شيء غير قانوني |
Öğrencilerimin yasal olmayan birşeyin parçası olmalarına izin veremem. | Open Subtitles | لا يمكنني السماح لطلابي بالمشاركة في شيء غير قانوني |