Bu çok hoş ama benim için, acıma partisi yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | أووه ذلك لطيف حقا لكن لست مضطره لعمل حفلة رحمه لي |
Evet. Şu an bir kulüpteyim. Burası çok hoş. | Open Subtitles | نعم، أنا فقط في هذا النادي انه لطيف حقا |
Bu çok güzel anne ama bütün bunlara inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | هذا لطيف حقا ياأمي ولكن هل تتوقعين مني تصديق هذا حقا ؟ |
Ama yine de saçların çok tatlı gözüküyor, tamam mı? | Open Subtitles | لكن شعرك يبدو لطيف حقا من هذا القبيل، حسنا؟ |
Cassidy gerçekten güzel bir kız. | Open Subtitles | أوه. كاسيدي يبدو لطيف حقا. |
Yaptığın gerçekten hoş ama onları tanımıyoruz bile. | Open Subtitles | هذا لطيف حقا , لكنك لا تعرفيهم حتى |
Sen gerçekten iyi birine benziyorsun ama ben zor bir ilişkiden yeni çıktım ve böyle bir ilişkiye hazır değilim. | Open Subtitles | أنت لطيف حقا و لكننى خرجت للتو من علاقة فاشلة و لست جاهزة لان أبدأ أخرى |
Oh, gerçekten tatlı birisiniz, bayım. Ama şu an babamı ve arkadaşını bekliyorum. Şimdi izin verirseniz... | Open Subtitles | انت لطيف حقا سيدي لكنني انتظر ابي واصدقائه, لذا المعذرة؟ |
Hayır. Bu çok hoş. | Open Subtitles | وهذا هو لطيف حقا. |
Teşekkürler. Bu gerçekten çok hoş. | Open Subtitles | شكرا , هذا لطيف حقا |
- çok hoş. - Hayır, sorun değil. | Open Subtitles | لطيف حقا - لا ,لا ,لا ,هذا عادي |
Ama şimdi burada, seninle ve annenle beraberim ve bu çok güzel. | Open Subtitles | ولكنني الآن هنا معك ومع أمك، وهذا أمر لطيف حقا |
Birinin senin tarafında olduğunu bilmek çok güzel. | Open Subtitles | , أتدرين إنه لطيف حقا أن أعرف . بأن هنالك شخص يقف في صفنا |
kardeşin çok tatlı ama akli dengesizliği var. | Open Subtitles | أخوطشخص لطيف حقا لكن لديه مشكلة عقلية |
çok tatlı olduğunu düşünmüştüm. İşe müptela olmakla ne demek istediğini anlıyorum. | Open Subtitles | كنت أظن أنك لطيف حقا. أتعرفين ، أنا أعرف ماذا تعنين كونك مشغولة بالعمل . |
Ama buradaki kahve gerçekten güzel. | Open Subtitles | ولكن القهوة هنا هو لطيف حقا. |
- Bu gerçekten güzel. | Open Subtitles | - - هذا هو لطيف حقا. - |
Hayır, bu gerçekten hoş. | Open Subtitles | لا ، هذا لطيف حقا.. |
Sen gerçekten hoş bir şey yapmaya çalışıyordun ve ben her şeyi batırdım. | Open Subtitles | فهمت . انت قمت بشيئ لطيف حقا - وانا افسدته . |
Patronunla tanıştım. gerçekten iyi birine benziyor. | Open Subtitles | لقد قابلت رئيسك يبدو انه لطيف حقا |
Vay canına! Oh, gerçekten tatlı birisiniz, bayım, ama şu an babamı ve arkadaşını bekliyorum. Şimdi izin verirseniz... | Open Subtitles | انت لطيف حقا سيدي لكنني انتظر ابي واصدقائه, لذا المعذرة؟ |
Sanırım geldiğini biliyorsun. Çok hoştu. | Open Subtitles | أظنك تعلم أنني تلقيت أعتقد أن ذلك لطيف حقا |
İlkbahar için gerçekten çok şirin şeyler var. | Open Subtitles | لقد حصلت بعض الأشياء الجديدة لطيف حقا لفصل الربيع، كما تعلمون. |