İyi, yapacağım ama sırf kurtlardan bahsederken çok tatlı olduğun için. | Open Subtitles | حسنًا، سأفعلها، ولكن فقط لأنك لطيف للغاية عندما تتحدث عن الذئاب. |
Sadece çok tatlı birisi muhtemelen açmak nasıl anlamıyorum Çok kötü. | Open Subtitles | أنا فقط لا أفهم كيف يمكن أن .. يتحول شخص لطيف للغاية للشر |
çok hoş bir yer. Hemen telefon edeceğim. | Open Subtitles | إنه مكان لطيف للغاية سوف أذهب للإتصال بهم فوراً |
Hepinizi tekrar görmek çok güzel bir duygu. Mutlu yıllar Sheldon. | Open Subtitles | وإنه لطيف للغاية رؤيتكم جميعاً مجدداً إذن, عيد ميلاد سعيد, شيلدون |
çok iyi bir adama benziyordu. Biraz daha kalabilirdik. | Open Subtitles | غنه رجل لطيف للغاية كان من الممكن أن نمكث وقتاً أطول |
Çok tatlısın. Nasıl hissettiğini biliyorum. Ben de çok sakarım. | Open Subtitles | أنت لطيف للغاية, وأنا اعرف بما تشعر فانا خرقاء ايضا |
Kafayı bulup duruyordu eskiden. Babam da Çok nazik ve centilmendi. | Open Subtitles | لقد كانت تبدو ثملّة وعدوانية بينما هو كان لطيف للغاية ورقيقاً. |
- Ama hala öğreniyorum". - Öyle mi diyor? Bu çok tatlı! | Open Subtitles | "ولكنني لا أزال أتعلم - هو يقول ذلك، ذلك لطيف للغاية - |
-Kocanız da çok tatlı biri gibi. -Evet, Alec harikadır. | Open Subtitles | يبدو ان زوجك لطيف للغاية نعم,اليكس شخص رائع |
Onu çok seviyorum çok tatlı biri. Yani o anlamda söylemiyorum , ama çok tatlı işte. | Open Subtitles | لا استطيع مساعدة ، انا مستحوذة انا احبهُ ، وهو لطيف للغاية |
çok hoş. Hayır değil. Çok tüylü. | Open Subtitles | انة لطيف للغاية, لطيف للغاية لا, انة ليس كذلك, انة رهيب |
Bu çok hoş, ama benden hoşlanıyor olman otomatikman ben de senden hoşlanacağım demek değil.. | Open Subtitles | هذا لطيف للغاية لكن إذا كنت معجب بي فلا يعني هذا أني معجبة بك تلقائياً |
Annenle senin o kızı o kadar düşünmeniz bence çok hoş. | Open Subtitles | أظنّ أنّه أمرٌ لطيف للغاية كونك أنت و والدتك قلقون للغاية حيالها |
çok güzel. Tamam çocuklar hadi beş dakika su molası verin. | Open Subtitles | ـ لطيف للغاية حسنا، يارفاق، دعونا نستريح لخمس دقائق |
Bu altın, özellikle çok güzel bir yapıya sahip. | Open Subtitles | هيا الشيئ حول هذا الذهب هو أنه لطيف للغاية |
Çünkü çok iyi, ilginç ve okumuş biri. | Open Subtitles | لأنه لطيف للغاية ومثير للإهتمام ومثقف جداً |
Beraber çok iyi vakit geçirdik. çok tatlı. | Open Subtitles | إننا نتقدم بشكل جيد، و هو لطيف للغاية |
Canım, Çok tatlısın ama ben böyle şeylere inanmam. | Open Subtitles | عزيزتى , هذا لطيف للغاية لكننى لا أؤمن بهذة الاشياء |
Çok tatlısın. | Open Subtitles | حطام السفينة لآتيكي بالمنظار هذا لطيف للغاية |
Gelecek Cumartesi ve Çok nazik bir çocuk var. | Open Subtitles | إنها السبت القادم و إنه فتى لطيف للغاية. |
Ona söyle, bence çok şeker biri. Ve bu eski adetlere bayılıyorum. | Open Subtitles | أخبره أنه لطيف للغاية أنا عاشقة لهذه العادات القديمة |
Hakkında böyle Güzel Bir kişi böyle çirkin yalan söyleyerek, düşünün. | Open Subtitles | تصوري ، أن تقولان هذه الكذبات البشعة عن شخص لطيف للغاية |
Tamam bu çok hoştu, Ama şunu öğrenmek istiyorum, eğer evlenemezseniz paraya ne olacak? | Open Subtitles | حسنا , هذا لطيف للغاية , لكن ما أريد أن اعرفه , ماذا سيحصل للنقود إذا لم تتزوج ؟ |
Onla tanışmıştın. İyi bir adam. | Open Subtitles | لقد التقيتَ به من قبل إنه رجل لطيف للغاية |