Eh, şimdi hepiniz ön-hücre uzmanı oldunuz. Şimdi bu ön-hücrelerle bir oyun oynayacağız. | TED | فبما أنكم أصبحتم الآن خبراء بالخلايا الأولية، سنلعب لعبةً مع هذه الخلايا الأولية. |
Önce bir oyun oynadığımızı sandım | TED | وفي بداية الأمر إعتقدت أننا نلعب لعبةً ما. |
O ve benzerleri matematiği derin bir felsefik oyun olarak gördüler fakat yine de bir oyun. | TED | هو وغيره ممّن حاولوا ذلك رأوا الرياضيات لعبةً فلسلفية عميقة ولكن لعبة ليس إلا. |
Dalgıç A atkı ıslığı çalıyor veya Dalgıç B yosun ıslığı çalıyor, oyuncak kimdeyse ondan istemek için. | TED | ثم سيشغل الغواص أ صافرة الوشاح أو الغواص ب صافرة السارغسوم ليطلب لعبةً من أحد الدلافين. |
Ya da istedikleri bir oyuncak için sizi acımasızca taciz ederler. | Open Subtitles | ..أو سيرغيك باستمرار عن لعبةً يريدها |
Ve şimdi fark ediyorum sesli söyleyince hiç bir anlamı yok, fakat ben aptalca bir oyunu oynamak istemiyorum. | Open Subtitles | و أدركتُ الآن، و أنا أقولها بصوتٍ عالٍ, أنه غير منطقي، لكنني... لا أريد أن ألعب لعبةً غبية ما |
Tehlikeli bir oyun oynuyorsun evlat, kendi derine ihanet ediyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تلعبُ لعبةً خطِرَة يا بُني تخونُ بني جِلدَتَك |
Birisi uzun vadeli bir oyun oynuyordu. Kuşaklar boyunca, insan ırkını perde arkasından yönetti. | Open Subtitles | كان أحدهم يلعب لعبةً طويلة، ويتحكم . بالجنس البشري في الخفاء لعدة اجيال |
Gidip, bebeğini getir de başka bir oyun oynayalım, olur mu? | Open Subtitles | لمَ لا تحضرين دميتكِ، و سنلعبُ لعبةً أخرى، اتّفقنا؟ |
Neden bebeğini almıyorsun, sonra başka bir oyun oynarız. | Open Subtitles | لمَ لا تحضرين دميتكِ، و سنلعبُ لعبةً أخرى، اتّفقنا؟ |
- Çok tehlikeli bir oyun oynuyorsun. - Üstelik nedenini de bilmiyorum. | Open Subtitles | تلعب لعبةً خطرة، ولستُ متأكدةً من فهمي لسبب ذلك |
Şimdi temiz ve hilesiz bir oyun oynayalım, olur mu? | Open Subtitles | الآن, دعونا نلعب, لعبةً نزيهةً ونظيفة, هلاّ بدأنا؟ |
Ona bakma bile! Tehlikeli bir oyun oynuyorsun kadın! | Open Subtitles | لا تنظري إليها حتى أنتِ تلعبين لعبةً خطرة يا فتاة |
Joe'ye bir alkış patlatalım. Hadi yukarı Joe. bir oyun oynayalım. | TED | فلنصفق لجو اصعد يا جو ولنلعب لعبةً |
O bir oyuncak değil! | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}! إنّه ليس لعبةً لعينةً |
Bari bana ısırmalık bir oyuncak ver. | Open Subtitles | الذي لا أنت فقط أعطِني a يَمْضغُ لعبةً. |
Harrison, baban ne demişti hani? oyuncak değil o. | Open Subtitles | -هارسن)، تذكّر ما قاله أبوكَ، ليست لعبةً) |
Doug'dan aldığı elektronik bir oyunu oynuyordu. | Open Subtitles | لا اعرف يلعب لعبةً الكترونية حصل عليها من دوغ |
Ama eğer ben kazanırsam, hepiniz bu yeni oyunu öğreneceksiniz. | Open Subtitles | لكن اذا فزت أنا، ستتعلم لعبةً جديدة - هل تخدعني ؟ - |
Bu, takım oyunu olacak. | Open Subtitles | و هذه ستكونُ لعبةً جماعية. |
Büyük maç, tavuk oyunuyla devam ediyor. | Open Subtitles | لقد أعددتُ لعبةً لم تروها من قبل. المباراة الكبيرة المرتقبة. |
Hoş geldin. İyi oyundu. | Open Subtitles | مرحباً بعودتك كانت لعبةً متقنة |