Biçareleri, embesilleri ve kimsesizleri hedeflediğiniz sürece ateşkes yapmaya hazırız. | Open Subtitles | طالما تستهدفين الغير واثقين الحمقاء, المنحطين نحنُ مستعدين لعقد هدنه |
Şu anda Kappa Omicron Kappa'yi acilen toplantı yapmaya çağırıyorum. | Open Subtitles | أنا هنا أدعو لعقد هذه الجلسة الطارئة فى مجلسنا الثانى والثلاثون لنادى كابا أوميكارون كابا |
IA'ya arkadaş yapmaya girdiysen, düşmanın gözünde mankafalısındır. | Open Subtitles | إن كنت انضممت للشئون الداخلية لعقد صداقات, فأنت غبي, نحن العدو. |
Bu koalisyon herkesin kaliteli göz bakımına erişmesini sağlamak adına harekete geçen 53 devlet başkanıyla sözleşme yapmak için bir araya geldi. | TED | وقد اجتمعت هذه التحالفات هذا العام، لعقد اتفاق مع 53 رئيس حكومة، التزموا الآن باتخاذ إجراءات نحو توفير العناية بالبصر والعينين للجميع. |
Frankie, bir anlaşma yapmak üzere Rosato Kardeşlere gitti. Ve onlarda onu öldürmeye çalıştılar. | Open Subtitles | فرانكى ذهب لعقد صفقة مع الأخوين روزاتو فحاولا قتله |
Bunun, sadece bir kaç senelik değil, on senelik bir girişim olması gerekir. | TED | تحتاج أن تكون مقاربة لعقد من الزمان فضلاً عن كونها مقاربة لبضع سنين |
"Olay Anına 4 Gün" Serbest bırakılmayı talep ediyorlar, ticaret anlaşması yapma şansının da olmadığını söylüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يطالبون الإفراج عنهم , ويقولون أنه لايوجد هناك فرصة لعقد التجاره للإبد بين حكوماتنا الآن |
Sekiz yıldır korkusuz bir polis olarak, hiç zayıf bir yönüm yoktu. | Open Subtitles | ثماني سنوات كشرطي والخوف لم يكن هناك شيء لعقد لي مرة أخرى. |
Babanı ve amcanı istiyorum. Ve anlaşma yapmaya hazırım. | Open Subtitles | أريد والدك، أريد عمك و أنا مستعد لعقد اتفاق |
Babanı ve amcanı istiyorum. Ve anlaşma yapmaya hazırım. | Open Subtitles | أريد والدك، أريد عمك و أنا مستعد لعقد اتفاق |
Arkadaş edinmeye değil, işimi yapmaya geldim. | Open Subtitles | لم آتِ لعقد الصداقات، بل أتيتُ لتأدية عملي |
İstediğiniz şey bende ve anlaşma yapmaya hazırım | Open Subtitles | لدي البطارية لدي البطاريه ومستعدة لعقد الصفقه |
6 yaşında bir kız kayıp ve siz anlaşma yapmaya çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | فتاة بعمر 6 سنوات مفقودة، وأنتِ تَعملي لعقد صفقة |
Görünen o ki düşmanın henüz barış yapmaya hazır değilmiş. | Open Subtitles | يبدو أنّ عدوّك ليس مُستعدّاً لعقد هُدنة بعد. |
Bu adamları anlaşmaya yapmaya neyin motive edeceğini asla bilemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك معرفة ما الذي يدفع هؤلاء الرجال لعقد هذه الصفقات |
Ve hatta sizinle iş yapmak büyük bir zevk. | Open Subtitles | إنه لمن دواعي سروري أن أعتني بجوادك ويالها من سعادة عظيمة لعقد صفقة تجارية معك |
Eğer gerek olsaydı, benim anlaşma yapmak için yetkim var. Saçma! | Open Subtitles | أعتقد إن إحتجنا لعقد أى إتفاق فسوفَ أملك كل الضمانات التى أريدها |
anlaşma yapmak için yetkim yok. Ya senin mazeretin ne? | Open Subtitles | ليس لدى أى سلطة من قبَـل موكلى لعقد أى إتفاق ما هو عذرك ؟ |
Bir on yıl daha "18 ila 49 yaş arası"sın. | Open Subtitles | لا تزال بين الـ 18 و الـ 49 لعقد تقريباً |
Evet ama avcılık dedikleri şey çoğunlukla viski kadehlerini tokuşturup iş anlaşması yapmaktan ibaret. | Open Subtitles | أجل، عدا أنّ معظم الصيد هم أشخاص يحتسون الويسكي لعقد صفات تجاريّة |
Ne yazık ki, bazı durumlarda on yıldır görmediği ailesine kavuşmaya çalışan çocuklar bile var. | TED | وللاسف بعض الاحيان هناك اطفال يحاولون الاجتماع بابائهم الذين لم يروهم , في بعض الاحيان لعقد من الزمان. |
Adına imzalı bir kira kontratına mı ihtiyacın var yoksa ailenle kaldığına dair yazılı bir anlaşmaya mı? | Open Subtitles | تحتاج لعقد إيجار باسمك أو تأكيد كتابي بأنك ستبقى لدى أحد أفراد عائلتك |