"لعلك" - Translation from Arabic to Turkish

• Belki de
• olabilirsin
• Muhtemelen
• herhalde
• Büyük ihtimalle
• - Belki

Belki de romantik bir şeyler yaşıyorsundur, ama artık buna son ver.
لعلك لديك قصة حب صغيرة و لكن عليك بانهاء ذلك انا احبه

Ama Belki de siz bölgeniz hakkında biraz bir şeyler anlatabilir ve bizim için tanımlayabilirsiniz.
ولكن لعلك تحكي لنا قليلًا عن دائرتك وتصفها لنا.

B takımında yer alıyor olabilirsin ama B takımının liderisin.
لعلك كنت الخيار الثاني لكنك قائد الخيار الثاني

Biliyor musun Marcy, ölü bir kızın yatağında oturuyor olabilirsin.
اتعلمين مارسي لعلك تجلسين على سرير فتاة ميتة

Muhtemelen anlamıyorsun ama bu başına gelen en iyi şey
لعلك لا تفهمين هذا الآن لكنه أفضل ما حدث لك

Muhtemelen Soygun ve Cinayet Masası'nda çok fazla itibarım olduğunu sanıyorsundur.
لعلك تتصور أنني أحظى بمقام رفيع لدى دائرة جنايات القتل والسرقة

Ve herhalde ailenle birlikte oturuyorsun, arkadaşlarına takılıyorsun ve Cumartesi geceleri 2001 'de para saçıyorsun.
صحيح ، لعلك ايضا تعيش مع اهلك التصق باهلك ، و يوم السبت مساء سوف تتفجر فى 2001

Belki de yaşlı yoldaşlarından daha iyi olduğunu düşünüyorsun?
لعلك تظن نفسك الآن أفضل بكثير من رفاقك القدامى؟

Hiç düşündün mü, Belki de bir kızkardeşin vardır oralarda.
هلا ظننت ، أنّه لعلك تجد لك أخت في إحدى المباغي؟

Belki de kocamın durumunda... benimkinde olduğu gibi serbestçe fikir yürütme... özgürlüğünü hissetmiyorsunuz.
لعلك لا تشعر بالحرية الكافية لتعطي رأيك عن قضية زوجي كما فعلت في حالتي

Belki de karmayı çağırırsan, gelip bizi kurtarır.
هي، لعلك اذا ناديت كارما، فانها ستأتي وتنقذنا، قم بمناداتها.

Jack, Belki de onu unuttun. Benim Rhys'i unuttuğum gibi?
، لعلك نسيته فحسب يا جاك كما نسيت أنا ريس ؟

Belki de bana üç tane alkolsüz bira verebilirsin ve biz de bundan kimseye bahsetmeyiz.
لعلك تستطيع أن تحضر لي ثلاثة كؤوس من البيرة الفاتحة بلا كحول0 ولن نخبر أحدا بذلك0

Bu yaraları kendisinin yaptığını söyledi aynen senin yaptığın gibi ya da ona sen yapmış olabilirsin.
قال أن جروحها بفعل فاعل، أي أنها فعلتها بنفسها، تماماً مثلك، أو لعلك فعلت ذلك بها

İki katım olabilirsin, ama hiçbir şey tecrübeden daha ağır basamaz.
لعلك تزن أكثر منّي، لكن لا شيء يفوق الخبرة

Ari, buradan nefret ediyor olabilirsin, ama kızımız yine buraya gelmek zorunda.
لعلك تكره هذه المدرسة، لكن للوقت الراهن، ابنتك لا زالت ترتادها

Belki haklı olabilirsin çünkü benim de sinirlerimi yatıştırmam gerekiyor, ahbap.
لعلك على حق لأننى أريد تهدئة أعصابي أيضاً

Muhtemelen kendi yüzünü hiç görmemişsindir, gördün mü?
لعلك لم تر وجهك أبداً في المرآة، أهذا صحيح؟

Muhtemelen benim yalnız yapmamı istemediğin için yaptın.
لعلك فعلت ذلك لأنك لا تريدي أن تفعلي ذلك لوحدك

Onunla ilk tanıştığından beri, kafanın içindeydiler Muhtemelen. Haksız mıyım?
و لعلك كنت في حيره منذ قابلتيه , هل أنا محق؟

herhalde ne yaptığımı merak ediyorsunuz.
لعلك غالبا تتسائل: ما الذي افعله؟

Büyük ihtimalle şimdiye kadar hiç göğüs görmemişsindir.
لعلك لم ترَ نهداً من قبل،

- Belki evet ama daha iyi hissetmemi sağlar. Lanet olsun.
لعلك محق ، لكنه سيجعلنى أشعر بشكل أفضل