"لقد أحضرت لك" - Translation from Arabic to Turkish

    • getirdim
        
    • Sana bir
        
    Hey, baba. Sana biraz nane ve saçın için toka getirdim. Open Subtitles مرحباً أبي, لقد أحضرت لك بعض النعنع و مشط شعرك الصغير
    Çalışmalara birlikte gidelim. Fazladan pom-pom da getirdim. Hadi, buradan. Open Subtitles مرحبا، رافقيني إلى الأحتفالية، لقد أحضرت لك رِيَــش أضافية للتشجيع
    Hey! Sana bir şey getirdim, doğum günü çocuğu. Kendim paketledim. Open Subtitles لقد أحضرت لك شيئاً من أجل عيد ميلادك، لقد غلفتها بنفسي.
    Hey! Sana bir şey getirdim, doğum günü çocuğu. Kendim paketledim. Open Subtitles لقد أحضرت لك شيئاً من أجل عيد ميلادك، لقد غلفتها بنفسي.
    Al. Sana harika bir yemek getirdim. Domates suyu kokteyli. Open Subtitles لقد أحضرت لك عشاءاً لذيذاً كوكتيل عصير الطماطم
    Sana ön ödeme yaparım. Parayı getirdim. Open Subtitles أستطيع الدفع مقدّما لك لقد أحضرت لك المال
    - Kahvaltı getirdim. Umarım yiyebilirsin. - Deneyeceğim. Open Subtitles ـ لقد أحضرت لك فطورك، أما أنك تأكله ـ سأحاول
    Hocam, sana şarap getirdim. Bayağı kaliteli. Open Subtitles أستاذى لقد أحضرت لك بعض النبيذ من صنف جيد
    Kahvaltını getirdim. Orada, aşağıda ne yapıyorsunuz? Open Subtitles لقد أحضرت لك الأفطار ماذا تفعل على الأرض؟
    Sana, yazdıklarını beğendiğinde iki çeşit alkollü sıvı akıtabilen yeni bir daktilo getirdim. Open Subtitles لقد أحضرت لك آلة كاتبة جديدة والتي تقوم بإصدار نوعين من السموم عندما يعجبها ما تكتبه
    Sana hiç yoksa 10.000 adet fotoğraf getirdim. Colby ve ben de çok aradık. Open Subtitles لقد أحضرت لك 100000 دفعة من الصور بالعد البطيء
    Size birkaç örnek getirdim. Open Subtitles لقد أحضرت لك بعضها كما تعرف ، أمثلة لقد أحضرت لك بعضها كما تعرف ، أمثلة
    Ben de, size çiçek getirdim. Aşağıdan topladım. Open Subtitles لقد أحضرت لك بعض الزهور لقد أحضرتهم من الأسفل
    Sana şu çikolatalı cevizli kurabiyelerden getirdim. Open Subtitles لقد أحضرت لك بعض بسكوت الشيكولاتة بالمكسرات
    Anahtarları getirdim. Bir süre oluruna bıraksak iyi olacak. Open Subtitles .لقد أحضرت لك مفتاحك أظننا نحتاج فرصة للتفكير
    Bunu sana getirdim. Çocukluğuma ait bazı fotoğraflar. Open Subtitles لقد أحضرت لك هذا إنها بعض الصور لى و أنا مازلت صغيرة
    Hayır, dedenin bir şeye ihtiyacı yok. Daha yeni *** pizza getirdim sana. Open Subtitles كلا, لن تحصل على حلوى لقد أحضرت لك بيتزا للتوّ
    Sana bir hediye getirdim. Şurada, yeşil paketli olan. Open Subtitles لقد أحضرت لك هدية، إنها هناك ملفوفةباللونالأخضر،
    Sana bir hediye aldım, fakat uygun olmadığını düşündüm. Open Subtitles لقد أحضرت لك هدية، لكننيقررتبأنهذا غير لائق.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more