Bu çılgınca, onlardan birini vurdum! | Open Subtitles | لا ، هذا جنون ، لقد أطلقت النار على أحدهم |
Birkaç adam vurdum. Bu doğru. | Open Subtitles | لقد أطلقت النار على بعض الشباب نعم هذا صحيح |
Soytarıyı vurdum çünkü hayatımdaki kadınları bırakamıyorum. | Open Subtitles | لقد أطلقت على المهرج لأنني لم أتمكن من نسيان النساء في حياتي |
İki kişiyi vurdun. Yetmez mi? | Open Subtitles | لقد أطلقت النار على شخصين , أليس هذا كافياً ؟ |
Köpeğimi tam kakasını yaparken mi vurdun? | Open Subtitles | لقد أطلقت النار على كلبي أثناء قيامه بالتغوط؟ |
vurdu beni, lanet olsun. O katilin teki. Git ve polisi çağır. | Open Subtitles | ساعدني، لقد أطلقت علي النار لماذا لا ترى أنها قاتلة ؟ |
Yani ben ateş ediyordum. Evet, çok ateş ettim. | Open Subtitles | أعني، لقد كنت أطلق حسناً لقد أطلقت الكثير |
- Nasil? - Birisini izleyiciyle vurdum. Kurtulamayacagi bir izleyiciyle. | Open Subtitles | لقد أطلقت عليها جهاز التعقب ، لمعرفة مكانها |
Efendim, sen... - MLA Sushil Yadav'ı vurdum. | Open Subtitles | ..سيدي أنت لقد أطلقت النار على سوشيل باداف |
- Biliyorum oğlum. Ben vurdum. Kanamayı durdurabilir misin? | Open Subtitles | أعرف، لقد أطلقت عليها النار هلّ يمكنك أن توقف النزيف؟ |
Elinde dergisiyle duran bir adamı vurdum az önce. | Open Subtitles | لقد أطلقت النار على رجل مُسلح بمجلة ملفوفة |
İyisin, seni düzgün bir şekilde vurdum. | Open Subtitles | لا بأس لقد أطلقت عليك رصاصة وقد مرت من الناحية الأُخرى. |
Bacağından vurdum. Muhtemelen soygunculardan biriydi. | Open Subtitles | لقد أطلقت علي ساقه من المحتمل أن يكون أحد اللصوص |
Jay, az önce o adamı vurdun. Yani, gerçekten vurdun. | Open Subtitles | جاي، لقد أطلقت النار على الرجل للتو أعني لقد قتلته فعلاً |
Buraya sana saldırmaya gelen bir adamı vurdun. Nefsi müdafaaydı. | Open Subtitles | لقد أطلقت النار على رجل جاء إليك هنا لكي يهاجمك لقد كان دفاعا عن النفس |
Onu yaklaşık 100 gramlık at yatıştırıcısıyla kıçından vurdun. | Open Subtitles | لقد أطلقت النار على مؤخرتها بمهديء للأحصنة |
O adamı sebepsiz yere vurdun. | Open Subtitles | لقد أطلقت النار على ذلك الرجل من غير سبب |
Kocasını vurdu ve avukatını geçti! | Open Subtitles | تحرك لقد أطلقت الرصاص على زوجها أمام سلم المحكمة |
Ellerini ateş vurdu ve o büyük bir mücadele koydu. | Open Subtitles | لقد أطلقت النيران من يديها و قدمت معركة عظيمة |
- Tam görmeden ateş ettim. | Open Subtitles | لقد أطلقت النار قبل أن أرى بوضوح هل تذكر ذلك ؟ |
Elbette göremezsin! Az önce gözlerine kuru sıkıyla ateş ettim! | Open Subtitles | بالطبع لا تستطيع أن ترى لقد أطلقت رصاصة فارغة في عينيك |
Harika. Onu serbest bıraktım ve gidip asker kankasını öldürdü. | Open Subtitles | رائع، لقد أطلقت سراحها . فذهبت وقتلت رفيقها بالجيش |