"لقد ادركت" - Translation from Arabic to Turkish

    • fark ettim
        
    • farkettim
        
    • farkındayım
        
    Evet, kendi telefonumu arayıp sen cevap verince fark ettim. Open Subtitles نعم ، لقد ادركت هذا عندما طلبت نفسى ورديت انتى
    Şimdi fark ettim. Seni ilk defa iki numaralı kafa bandı olmadan görüyorum. Open Subtitles هل تعلم لقد ادركت الأن اني اراك لأول مره بدون الربطه رقم 2
    Beni Brooklyn'e geri getiren şeyin aslında sen olduğunu fark ettim. Open Subtitles لقد ادركت الآن ، أنه كنت أنت السبب . فى عودتى إلى بروكلين
    Kendim ve sizlerin hakkında bu haftasonu çok fazla şey farkettim çocuklar. Open Subtitles لقد ادركت الكثير عن نفسي في هذه العطله يا رفاق وانتم ؟
    farkettim ki geçen yıl sadece Richard ve Julio'yla çıkmışım. Open Subtitles لقد ادركت فقط الان اننى لم اخرج السنة الماضية إلا مع ريشارد وجوليوفقط
    Evet, farkındayım, ama bence siz değilsiniz. Open Subtitles أعني لقد ادركت ما حدث لكني لا أعلم أن كنت أدركته ايضاً
    Tanıdığın diğer adamlar gibi değilim. Bunu fark ettim. Sadece şakaydı. Open Subtitles انا لست كباقى الرجال لقد ادركت هذا، كنت امزح
    Şey, hem siyaset hem de ekoloji konusunda güncel... ve ayrıntılı haberlerin halka duyurulmasının... benim için çok önemli olduğunu fark ettim. Open Subtitles لقد ادركت أننى أصبحت مرتبطة للغاية بالإتصال مع العامة ومتابعة لكل اللحظات السياسية والإجتماعية
    Şimdi fark ettim de, her yerde paha biçilemez biriyim ben... Ne var biliyor musun? Unut gitsin. Open Subtitles لقد ادركت كم انا قيم فى كل مكان أسحب كلامى
    Adam'ın beni göremediğini fark ettim ama ben bu anı izliyordum. Open Subtitles لقد ادركت بأن آدم لايستطيع سماعي أو رؤيتي لكنني استطيع رؤيت الذاكرة بإنفتاح
    Foss'la ilgili hislerimin doğru olduğunu fark ettim. Open Subtitles لقد ادركت بأن معتقداتي حول فوز كانت صحيحة
    Neyse, sonra yalnız olduğumu fark ettim, ...ve yalnız olmak istemediğimi anladım. Open Subtitles بأي حال ، لقد ادركت انني وحيد و في الحقيقة لا أريد ان اكون وحيداً
    Sonra bir gün, akşamdan kalmalarımın en beter ağrısı içindeyken dünyada kendimle ilişkilendirebileceğim tek insan olduğunu fark ettim: Open Subtitles ثم يوم كامل من أسوء صداع كحولي في الحياة لقد ادركت انه هناك شخص واحد فق في الحياة يمكنني التعلق به
    Şunu fark ettim, Biliyorsun, ne kadar süre beraber vakit geçirdik ve geleceğimiz hakkında hiç konuşmadık. Open Subtitles لقد ادركت كم تعنين لى واننا ابدا لم نناقش المستقبل
    Geçen gece bir şey fark ettim Balthazor. Open Subtitles الليلة الماضية لقد ادركت شيئا , بالتهازور
    Son haftalarımı seni benden hoşlandırmak için harcadım ama şimdi fark ettim ki, ben senden hoşlanmıyorum. Open Subtitles لقد امضيت الاسابيع الماضية محاولة جعلك تعجب بى و لقد ادركت شيئا انا غير معجبة بك
    Bugün farkettim ki... her zaman onun yanında olamadım. Open Subtitles لقد ادركت هذا اليوم فقط لاننى دائماً لم اكن موجود من اجله
    Hayır, hayır.Vücutlarınızın farklı olduğunu farkettim, ve belki de bu senin vücudunun kusurlu olduğunu düşündüğüm anlamına gelebilir, ama mesele o değil. Open Subtitles لا, لا. لقد ادركت ان اجسامكم مختلفة, وذلك ربما يعنى
    Bir an senin nasıl olduğunu sormadığımı farkettim. Open Subtitles لقد ادركت للتو بأنني لم اسئلك حتى كيف حالكِ؟
    Fazla vaktimizin olmadığının farkındayım. Open Subtitles لقد ادركت بأننا ربما لا نملك الكثير من الوقت.
    Sizin için çok zor bir hafta olduğunun farkındayım.. Open Subtitles لقد ادركت انه هذا الاسبوع لم يكن سهلاً بالنسبه لكِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more