Vay be, ben de cinayet belasına bulaşacağım tek yer New York sanıyordum. | Open Subtitles | يارجل, لقد اعتقدت ان نيويورك هي المكان الوحيد سينتهي بي المطاف بها مقتولاً |
Mark'ın Alex'le bana yakınlaşmak için takıldığını sanıyordum sana değil. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أنّ مارك يصادق آلكس ليصل إليّ، ليس أنتِ |
İşe yarayacağını düşündüm ve denedim. Bu herif saçmalayan bir manyak. | Open Subtitles | حسنا لقد اعتقدت ان الأمر يستحق العناء هذا الرجل مهووس يهذي |
Sevdiğin bir eşarp olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أنه سيعجبك ، لذلك احتفظت به لك منذ زمن طويل |
Hayır, ben sadece orada geçirdiğim zamanı birlikte gözden geçireceğiz sanmıştım. | Open Subtitles | كلاّ، كلاّ، لقد، لقد.. اعتقدت أننّا سننظر الى تقرير التسلسل الزمنى |
Aslına bakarsan, senin de işin bir parçası olduğunu sandım. | Open Subtitles | هذه هى الحقيقه ، لقد اعتقدت انك جزء من هذا |
- Evet. O gerçekten mükemmel bir aşçı... - Onu sevdiğini düşünüyordum. | Open Subtitles | بلى, انها طباخة ممتازة لقد اعتقدت انك معجب بها |
- Uyuduğunuzu sanıyordum. - Eh, öyleydim, daha önceydi, anlayacağınız. | Open Subtitles | لقد اعتقدت انك كنت نائما فعلا, ولكن هذا كان من قبل |
Hayır, yanlış yere gönderiyorum. Karakterimi anladın sanıyordum. | Open Subtitles | لا توجيهم ,لقد اعتقدت انك قادر علي قراءة شخصيتي |
Paranın umurunda olmadığını sanıyordum. Hani sadece kızını istiyordun? | Open Subtitles | لقد اعتقدت أن المال لايهمك وأن ماتريده هو عودة ابنتك |
Senin çok hoş olduğunu hep düşündüm ama birlikte hiçbir şey yaşamadık. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أننا كنا ثنائي لطيف ولكن لم يكن بيننا مشاعر قط |
Lana'ya ikinci kere ummadık bir şekilde rastlayınca, ...bir sebebi olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | عندما قابلت لانا للمرة الثانية بالصدفة، لقد اعتقدت ان هذا حدث لسبب. |
Hayır, senin aldığını düşündüm. Çok beğendim, ama ben... | Open Subtitles | لا ، لقد اعتقدت أنك اشتريتهم لقد رأيته شيئاً لطيفاً منك |
Size savaştan bağımsızlık gücü verebileceğimi düşünmüştüm | Open Subtitles | لقد اعتقدت انه بأمكانى ان احرركم من الحروب |
Oldukça yorulmuş veya oldukça huzursuz, olabileceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد اعتقدت انك مريض او انك محرج من لقائنا |
Bununla duvarda bir tünel açmanın 600 yıl süreceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد اعتقدت انها تستغرق 600 عام لحفر نفق بها فى الحائط |
Üzgünüm, evlat. Alamadım. Alırım sanmıştım. | Open Subtitles | اسف يا فتى, لن استطيع, لقد اعتقدت انه يمكننى |
Artık soyunmayacağını söylediğini sanmıştım. | Open Subtitles | لقد اعتقدت إنك قلت إنك لن تخلعي ملابسك مرة أخرى |
Hayır. Onu tanıdığımı sandım. | Open Subtitles | لا, لقد اعتقدت اننى ربما قابلته فى مكان ما |
Mühürlüydü. Bir müzik parçası olduğunu sandım. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أنها قطعة موسيقية إنها الحقيقة يا سيدى |
Senin çok yorgun olduğunu yada çok heyecanlı olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد اعتقدت انك مريض او انك محرج من لقائنا |
Sıradan bir hayat yaşadığımı düşünürdüm meğerse çok günah işlemişim. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أنني عِشت حياة متوسطه لكني اذنبت كثيرا جدا |
Hayır, ama düzenbazlar aralarında uzlaşabilir sanırdım. | Open Subtitles | لقد اعتقدت ان الاشخاص المخادعون يمكن لهم الاندماج من الاخرين |
Belediye sarayına gitmezsem, kötü şansım olmayacak zannettim. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أني إذا ابتعدت عن قاعة البلدية لن أحظى بالحظ السئ الذي كان لدي المرة السابقة |
O, gerçek bir UFO'yu görüntülediğini düşünüyordu. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أن لديها تصوير حقيقي لجسم غامض |