Artık 4,000 tıbbi ve cerrahi prosedür keşfettik. | TED | حسنا، لقد اكتشفنا الآن 4,000 الإجراءات الطبية والجراحية. |
Artık yazma lisansına sahip olduğum 6,000 ilaç keşfettik. | TED | لقد اكتشفنا المخدرات 6,000 أن أنا أنا مرخصة الآن أن تفرض. |
Evrenimizin atalarımızın düşündüğünden çok daha büyük olduğunu ve hayatın, aksi taktirde ölü olacak bir evrende ufacık ve belli belirsiz bir sapma olduğunu keşfettik. | TED | لقد اكتشفنا أن كوننا أعظم بكثير مما تصوره أسلافنا وأن الحياة تبدو وكأنها اضطراب صغير غير محسوس على كون ميت. |
Kate, kadın ortağın Alex tarafından kaçırıldığını öğrendik, ama konuşmuyor. | Open Subtitles | كايت.لقد اكتشفنا ان الشريكة التي خطفها أليكس لكنها لا تتكلم |
Aslında biz baskın sırasında sovyetlerin eski bir iletişim cihazını bulduk. | Open Subtitles | في الواقع لقد اكتشفنا جهاز اتصال ينتمي للإتحاد السوفياتي في الغارة |
Şunu da fark ettik ki bir ekibin üyeleri başarısızlıklarını paylaştıklarında büyü gerçekleşir. | TED | لقد اكتشفنا أيضا أنه السحر يحصل عندما يقوم أعضاء الفريق بمشاركة إخفاقاتهم . |
İlk devasa karadeliklerine kadar bütün bu galaksileri keşfettik. | TED | لقد اكتشفنا كل هذه المجرات حتى الثقب الأسود الأول |
Onları bulamadığımızı keşfettik. | Open Subtitles | لقد اكتشفنا اننا لايمكن ان نعثر عليهم لأنهم بالخارج هناك |
Kadının çok fazla borcu olduğunu ve adamın dört resmini satın alıdığını keşfettik. | Open Subtitles | لقد اكتشفنا أنها تعاني من ديون طائلة ومؤخراً أرسلت بعض اللوحات للمزاد |
Kıvrıldığını veya kendi kan dokusunda büzüştüğünü keşfettik. | Open Subtitles | لقد اكتشفنا والملتوية أو الملتوية حولها في إمدادات الدم الخاصة به. |
Biz ise o tek anın evren olabileceğini keşfettik. | Open Subtitles | لقد اكتشفنا أن لحظة منفردة في الزمن، يمكنها أن تكون كَوْنًا في جوهرها. |
Biz, Yongjiri'deki füzeyi on gün önce keşfettik ve mağaralarda monte edilmelerini izliyorduk. | Open Subtitles | لقد التقطهم منذ 4 ساعات ...لقد اكتشفنا الصاروخ فى يونجيرى منذ 10 ايام |
Az önce öğrendik. NSA bunu yarım saattir biliyordu. | Open Subtitles | لقد اكتشفنا الامر الان وانتم كنتم تعلمون بالامر منذ نصف ساعة |
Havalandırmada bulunan toksik kimyasal maddelerin tecrit koğuşlarına girerek üç mahkûmu etkilediğini öğrendik. | Open Subtitles | لقد اكتشفنا أنَ مواد كيماوية سامّة موجودة في مجاري الهواء في الحجز الانفرادي قد أصابَت ثلاثة سُجناء |
Vali'nin başkanla golf oynadığını öğrendik. | Open Subtitles | لقد اكتشفنا للتو ان الرئيس يلعب جولف مع تشانج |
Hiç birbirine benzemiyor ve şimdilik on bin taneden fazla bulduk. | Open Subtitles | والصفحتان غير متشابهه لقد اكتشفنا اكثر من 10.000 |
200'ün üzerinde yumurta bulduk. | Open Subtitles | أذهب أشكرك لقد اكتشفنا ما يربو على 200 بيضة |
Afet boyutunda, 10 bin yıl öncesine ait bir ısı değişikliğinin kanıtını bulduk. | Open Subtitles | لقد اكتشفنا وجود تغيرات مناخيه المؤتمر العالمي للمناخ في نيودلهي |
Aslında, Fry'ın köpeğinin, hücresel yapısını koruyacak şekilde çok hızlı fosilleştiğini fark ettik. | Open Subtitles | لا, في الواقع لقد اكتشفنا أن كلب فراي تحجر سريعاً و هذا حافظ على خلاياه |
Ancak, daha dikkatli incelediğimizde sözleşmenin hiç onaylanmadığını ve bu nedenle, yasal veya başka bir şekilde bağlayıcılığı olmadığını fark ettik. | Open Subtitles | مع ذلك ، بالنظر عن كثب لقد اكتشفنا بأن العقد لم يصدق مطلقا وبذلك فأنها ليست ملزمة قانونيا أو بأي طريقة أخرى |
Şuna bak. Galiba bir şeyler yakaladık. | Open Subtitles | انظر إلى هذا لقد اكتشفنا الآن شئ ما |
Sen yokken biraz macera yaşadığını tespit ettik. | Open Subtitles | لقد اكتشفنا انه خاض مغامرة صغيرة عند غيابكِ |
Olanlardan sonra, tanrıların gücüne sahip olduklarının farkına vardık. | Open Subtitles | لكن مع ماذا حدث, لقد اكتشفنا انهم يمتلكون قدرة الاله |