Çok gergin görünüyordu. Ben seni aradıktan sonra da gitti. | Open Subtitles | لقد بدا متوترا جدا , وغادر بعد أن اتصلت عليك |
O çok kibar ve tatlı görünüyordu fakat kesinlikle başka tarafları da var. | Open Subtitles | أعني, لقد بدا حقا لطيفا وطيبا ولكن بالتأكيد هناك شيء آخر يجري معه |
Kıyım ve yıkımın sonu yok gibi görünüyordu. | Open Subtitles | لقد بدا للجميع أنه لا نهايه لهذا الموت و الدمار |
Onunla telefonda konuştuğumda gayet iyi gibi geldi. | Open Subtitles | أوه, أنا لم أره. لقد بدا جيدا تحدثت معه على التليفون مرتين |
Her neyse Amalfi'deydi ve geçen yaz, aniden, huysuzlanmaya başladı ve... | Open Subtitles | على أى حال كان فى آمالفى فجأة فى الصيف الماضى لقد بدا مضطرباً |
Bilmiyorum, ama... sanki bir şeyler yapmaya karar vermiş gibiydi. | Open Subtitles | لا أعرف ولكن لقد بدا وأنه ينوي فعل شيء ما |
Mermilerin bir kısmı o, yere düştükten sonra ateşlenmiş görünüyor. | Open Subtitles | لقد بدا لى ان بعض الطلقات قد اُطلقت بعد ان رقد على الأرض |
Buckminster Fuller'in jeodezik kubbelerine benziyordu. | TED | لقد بدا مثل قبة بوكمينستر فولر الجيوديسية. |
Gayet iyi gözüküyordu. Hiç o kadar nazik olmamıştı. | Open Subtitles | لقد بدا بخير تماما لم يبدوا أبدا جيدا كذلك |
İşim olduğu konusunda yalan söylememeliydim. Bana çılgın gibi göründü. | Open Subtitles | لم يكن علي أن أكذب حول اضطراري إلي العمل لقد بدا غاضبا مني، |
Bay Beckett çığlık attı. Çatlak gibi görünüyordu. | Open Subtitles | لقد كنت في التواليت والسيد ، باكيت يصرخ في الجميع ، لقد بدا فظيعاً |
Sunil de evlenmeden önce çok endişeli görünüyordu. | Open Subtitles | لقد بدا سونيل مضطرباًو قلق قبل زواجه كان أبي يقول ذلك |
Son derece iyi ve normal görünüyordu. Biraz yüzü solgundu. | Open Subtitles | لقد بدا لطيفا وطبيعياً ,وشاحبا بعض الشئ. |
Gittiğin sabah uğramıştı. Çok sıkıntılı görünüyordu. | Open Subtitles | لقد جاء في الصباح الذي غادرت فيه لقد بدا أنه في مشكلة |
Her şey yolundaymış gibi görünüyordu. | Open Subtitles | لقد بدا وكأن الأمور تسير علي خير ما يرام |
Broşürde çok daha iyi görünüyordu. | Open Subtitles | حسناً, لقد بدا لي افضل بكثير في الكتالوج. |
- Öyle-- Birbirlerine bakmak yerine, ikisi de aynı noktaya bakıyorlar gibi geldi. | Open Subtitles | حسناً, لقد بدا أنهم ينظرون إلى نفس الإتجاه أو ما شابه. |
Arabada oturuyordum. Doğrusu bu gibi geldi, güvenlisi. | Open Subtitles | كنت جالسة فقط هناك في السيارة, لقد بدا الأمر صحيحاً, لقد بدا آمناً. |
Aklını kaybetmeye başladı. Kafası kötülükle doluydu, sanırım. | Open Subtitles | لقد بدا بفقدانه كان لديه رأس مملوء بالاسلاك السيئة |
Evet ama onu öldürmedim. Well, Sesli mesajda öldrümeye hazırmışsın gibiydi. | Open Subtitles | في الواقع، لقد بدا وكأنّكِ مُستعدّة للقتل في رسالة الصوت تلك. |
Ben onu zor tanıdım. Daha kısa ve cılız görünüyor. | Open Subtitles | اننى تعرفت عليه بصعوبة لقد بدا أقصر و أنحف |
Tuvalete gitmem gerekiyordu. Temiz bir yere benziyordu. | Open Subtitles | اضططرت للدخول إلى دورة المياه لقد بدا لي المكان نظيف جداً |
Biraz korkmuş gözüküyordu. | Open Subtitles | لقد بدا خائفاً إلى حدٍّ ما، لذا أعطيته إبتسامتي الأفضل |
Neredeyse bana göz kulak oluyorsunuz gibi göründü. | Open Subtitles | لقد بدا كما لو أنك كنتِ تهتمين لأمري تقريباً |
Onu çok az görüyorum. Kocasıyla çarpıştım. Ciddi birine benziyor. | Open Subtitles | بالكاد أراها , قابلت زوجها من قبل, لقد بدا جاداً |
Çabamıza ve zamanımıza değecek münasip bir yatırım olarak görünmüştü. | Open Subtitles | لقد بدا الأمر وكأنّه إستثمار لائق لوقتنا ومجهودنا |