| Yani, sen daha yeni hayatını Kaybettin ve biz sana 411 gibi muamele yapıyoruz. | Open Subtitles | أعني لقد خسرتِ حياتكِ للتو، ونحن نستجوبكِ وكأنكِ خبيرة |
| Hayatındaki en iyi şeyi Kaybettin! | Open Subtitles | لقد خسرتِ للتو الشيئ الأفضل التي أمتلكتيه يوماً يا إمرأة |
| Durakladın, Kaybettin. | Open Subtitles | لقد خسرتِ هذه المرة. لكن من الناحية الإيجابية؟ |
| Birini Kaybettin. Senin için orada olmalıydım. | Open Subtitles | لقد خسرتِ شخصاً كان علي أن أكون هناك لكِ |
| Babanı Kaybettin. | Open Subtitles | حسنا، لقد خسرتِ والدكِ وهذا معقول |
| - Sana kötü bir haberim var, tatlım. Kaybettin. | Open Subtitles | لديّ أخبار سيئة لكِ يا عزيزتي لقد خسرتِ |
| FBI'a yalan söylemeye karar verdiğinde mahremiyet hakkını Kaybettin. | Open Subtitles | لقد خسرتِ حقّ الخصوصيّة حينما قررتي الكذب على "الإف بي آي" |
| Bütün arkadaşlarını Kaybettin. | Open Subtitles | لقد خسرتِ كل أصدقائك |
| Kaybettin Mary M. | Open Subtitles | لقد خسرتِ يا ماريان |
| Sen raundunu Kaybettin. | Open Subtitles | لقد خسرتِ جولتك |
| - İki aile Kaybettin. | Open Subtitles | لقد خسرتِ توقيعين من ؟ |
| Kaybettin Erica. Sadece küçük bir oyunu değil sevdiğin insanı da Kaybettin. | Open Subtitles | لقد خسرتِ يا (إيريكا) ليس لعبة صغيرة وحسب |
| Sen çoktan Kaybettin ve ben, düğünümüzü mahvetmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لقد خسرتِ و انتهى الأمر. -و لن أسمحَ لكِ أن تفسدي هذا الزفاف . |
| Birini Kaybettin. | Open Subtitles | لقد خسرتِ واحداً |
| Kabullen artık. Kaybettin. | Open Subtitles | واجهي الأمر لقد خسرتِ |
| Tüm ellerde Kaybettin. | Open Subtitles | لقد خسرتِ كل يد |
| Pekala, o eli Kaybettin. | Open Subtitles | إذن لقد خسرتِ تلك اليد |
| Sen Kaybettin. | Open Subtitles | لقد خسرتِ. حسنٌ؟ |
| Doğru söylüyorsun. Sen iki defa Kaybettin. | Open Subtitles | أنتِ محقّة، لقد خسرتِ مرّتين. |
| Davanı Kaybettin Phyllis çünkü iyi temsil edilemedin. | Open Subtitles | لقد خسرتِ قضيتك يا (فيليس)، لأنكِ كان لديكِ تمثيل سئ. |