"لقد سألني" - Translation from Arabic to Turkish

    • sordu
        
    Kimin olduğunu sordu, ben de benim olduğunu söyledim. Open Subtitles و لقد سألني لمن هذه السكين وقلت بأنها لي.
    Bize ne olduğunu sordu. Open Subtitles لقد سألني عما جرى لنا، ولن أستطع إخباره.
    Aslında sadece bir tane saçma soru sordu. Öbür sorular iyiydi. Open Subtitles حسناً لقد سألني بعض الأسئلة السخيفة فقط أما الباقي فلم يكن بهذا السوء
    Nöbetçi'yi görüp sırlarını bir gün sizin insanlarınızı da aynı şekilde koruyabilmek için araştırıp araştıramayacağını sordu. Open Subtitles لقد سألني هل بأمكانه أن يرى الحارس ليتعلم ألغازة إذ يوماً ما سيحتاج شعبك للحماية مثلنا
    Bana da aynısını sordu. Open Subtitles لقد سألني السؤال ذاته بالطبع جاوبته بالنفي..
    Bana Kabil'in Habil'i neden öldürdüğünü hatırlıyor musun diye sordu. Open Subtitles لقد سألني إن كنت أعلم لماذا قايين قتل هابيل؟
    Bana Fed'in yükselmesinin işimi nasıl etkileyeceğini sordu. Open Subtitles لقد سألني عما إذا كانت زيادة الضرائب الحكومية الجديدة ستؤثر على أعمالي
    Burayı neden görmek istediğini sordu. Open Subtitles لقد سألني لماذا من المهم لي أن أحضر إلى هنا؟
    Yardıma ihtiyacım var mı diye sordu. Open Subtitles لقد سألني إذا ما كنتُ في حاجة إلى مساعدة
    Her neyse, erkek arkadaşım olup olmadığını sordu. Open Subtitles نعم، على كل حال.. لقد سألني إن كان لدي صديق
    Burada bir polis var, bana senin dün gece nerde olduğunu sordu. Open Subtitles هناك ضابط شرطة هنا لقد سألني إن كنت أعرف أين كنت الليلة الماضية
    Aslında bizim tekrar beraber yaşayıp yaşamayacağımızı sordu. Open Subtitles لقد سألني في الحقيقة إذا ما كنا سنعود للعيش معاً.
    Kadere inanıp inanmadığımı sordu. İnanıyorum. Open Subtitles لقد سألني ان كنت أؤمن بالقدر، و انا بالفعل كذلك
    Aslına bakarsan, geçen seansta oldukça garip sorular sordu. Open Subtitles دعينا نفكّر، لقد سألني بضعة أسئلة غريبة في جلستنا الأخيرة.
    Babam bana, adaylığını koymanın iyi olup olmayacağını sordu, ...ben de ona evet dedim, çünkü benimle ilgilenerek çok iyi bir iş çıkarıyor umuyorum ki herkesle ilgilenerek de çok iyi işler çıkaracak. Open Subtitles لقد سألني والدي إن كنت جاهز للإدارة فقلت أجل لأنه عمل جيد أن يهتم بي أظنه يقوم بعمل رائع
    1'den 10'a kadar düşündüğümde kaç numarada olduğumu sordu. Open Subtitles لقد سألني بماذا أقيّم نفسي من واحد إلى عشرة
    Gelip gelemeyeceğini sordu. Open Subtitles لاأدري، لقد سألني إذا ماكان بإمكانهِ الحظور.
    Buradaki birisi bana kanlı kıyafetlerimi saklayıp saklamadığımı sordu. Open Subtitles لقد سألني شخص ما هنا إذا كنت أحتفظ بثيابي المخضبة بدمائي.
    Ben babam gibi bir itfaiye eğer sordu. Ki... Ben artık değilim Open Subtitles لقد سألني إن كنت إطفائيًا مثل أبي لم أستطع التحامل على نفسي للإعتراف بالحقيقة
    Louise, başkan bu gece bana Ay'a insan göndermek hakkında ne düşündüğümü sordu. Open Subtitles "لويز", لقد سألني الرئيس اليوم لو ظننت اننا نستطيع وضع رجل على القمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more