Ölüyor ve... oğlunu bulmam için... benden yardım istedi. | Open Subtitles | إنه على وشك الموت و هو مريض و لقد طلب أن أساعده في العثور على ابنه |
Onunla gitmemi istedi ama kabul etmedim. | Open Subtitles | لقد طلب أن أغادر معه لكنني قرت أن أرفض طلبه |
Bizden, habercilerin, cesedi kimin bulduğunu sorması halinde, ondan ve sıhhi tesisatçı olduğundan bahsetmemizi istedi. | Open Subtitles | يعيش في الشارع المقابل لقد طلب أن نذكر بأنها خدمة أعمال السباكة عندما يسأل الصحفيون من وجد الجثة |
Beni akşam yemeğine çıkarmak istedi, ve ne olup bittiğini anlamadan zıpkınıyla balığı vurmuş, bir mağara adamı gibi kamp ateşinin üzerinde pişirmeye başlamıştı. | Open Subtitles | لقد طلب أن أتناول معه العشاء وقبل أن أعلم أنه يقوم بصيد الأسماك ويقوم بطبخها على نار المخيم مثل رجال الكهوف |
Buraya geldiğiniz ve her zaman onun arkadaşı olduğunuz için size minnet duygularını iletmemi istedi. | Open Subtitles | لقد طلب أن أقدم امتنانه، لكونكم هنا وعن صداقتكما دائماً. |
Ölüyor ve... oğlunu bulmam için... benden yardım istedi. | Open Subtitles | و لقد طلب أن أساعده في العثور على ابنه |
Ve üç kişilik olsun. Senin de gelmeni istedi. | Open Subtitles | لثلاثة أشخاص، لقد طلب أن تحضري |
Makinenin fişini çekmemi istedi. | Open Subtitles | لقد طلب أن يتم قطع اتصاله بجميع الآلات |
Garajı görmek istedi. | Open Subtitles | لقد طلب أن يزور المرآب. |
Seni görmek istedi. | Open Subtitles | لقد طلب أن يراكِ |
Kendisine partner olacak birini istedi. | Open Subtitles | لقد طلب أن يرافقه أحداً |
Sarah ve benim, onun vazifesini üstlenmemizi istedi. | Open Subtitles | لقد طلب أن نتولى أنا و(ساره) منصبه |