Ertesi sabah, o gitti ve ben buradayım, onu bekliyorum. | Open Subtitles | . لقد غادر في الصباح التالي . وأنا هنا بإنتظاره |
Az önce gitti. Ama onunla bu akşam yemeğe çıkmak istiyor. | Open Subtitles | لقد غادر قبل قليل و لكنه يريد أن يتناول العشاء معها الليلة |
Artık gitti, efendim. Bu sabah götürdüler. | Open Subtitles | لقد غادر الآن يا سيدى أخذوه بعيدا هذا الصباح |
Bir dakikalığına dışarı çıktı. Seni tekrar arayacağım. | Open Subtitles | لقد غادر المكتب منذ لحظات و سأكلمك لاحقا |
Adam, örgütün harekete geçeceği gün görev yerini terk etti. | Open Subtitles | لقد غادر الرجل مركزه ليلة أن خططت الخلية لتنفيذ هجومها |
Şey, Gitmiş, Caesar. O Cumhuriyete katılmış. | Open Subtitles | حسناً، لقد غادر يا قيصر، انضمّ للجمهوريّة. |
Adadan nasıl ayrılayım gemim gitti bile! Aptal! | Open Subtitles | حقاً لن أستطيع مغادرة الجزيرة , لقد غادر المركب أيها الحمقى |
Gece, evden çıkıp doğruca saraya gitti. | Open Subtitles | لقد غادر فى المساء وذهب ليقدم بلاغ فى القصر |
Bilmiyorum. Bir gece hiç iz bırakmadan öylece gitti. | Open Subtitles | لقد غادر البلده فى ليله واحده بدون أثر أو أى ورقه أو إنذار مسبق |
Frank'ı kaçırdın Matt! Bugün öğle yemeği için eve gitti. | Open Subtitles | لقد غادر منذ فترة ذهب للمنزل لتناول الغداء |
Aslında, 106 yıl önce gitti. Hemen sonra biz anlaşma yaptı. | Open Subtitles | . في الواقع ، لقد غادر منذ 106 سنة مضت . تماماً بعد أن أبرمنا الصفقة |
Evet, biliyorum. Biraz önce gitti. | Open Subtitles | أجل, أعلم إنه غادر لقد غادر منذ بعض الوقت |
Herkes bir önceki uçakla gitti. | Open Subtitles | لقد غادر الجميع .على متن الطائرة المغادرة الأن |
İki hafta önce gitti ve o günden beri hiçbir haber alamadım. | Open Subtitles | لقد غادر منذ أسبوعين ولم أسمع منه شيئاً بعد |
Bu sabah Amerikan kadın Nasar ile birlikte gitti. | Open Subtitles | لقد غادر صباحاً في حافلة مع السيدة ناصر الأميركية |
- Kralı Ritz'e götürecek araba? - Kral çıktı. | Open Subtitles | والسيارة لتأخذ الملك إلى فندق الريتز لقد غادر بالفعل |
Demek benden üç dakika sonra çıktı... aceleyle, yani benim peşimde değildi. | Open Subtitles | لقد غادر بعدي بثلاث دقائق في عجلة كما تقول اذا لم يكن يريدني |
Sabah bisikletini alıp çıktı. Heryerde olabilir. | Open Subtitles | لقد غادر البيت صباحا على دراجته يمكن ان يكون في اي مكان |
- Kahretsin. - Chil-kak'ı uzun süre önce terk etti. | Open Subtitles | ـ اللعنه ـ لقد غادر "شيل كاك" منذ فتره طويله |
Sanki ben onu yaka paça kovmuşum gibi burayı terk etti. | Open Subtitles | لقد غادر المكان بالأمس وكأنني ركلته فى أمعائه |
- 4 saat önce yemeğe Gitmiş, dönmemiş. | Open Subtitles | لقد غادر للغذاء قبل 4 ساعات. ولم يعد أبدا. |
Ofisten Ayrıldı ve geri gelmeyecek, yani ikinci bir emre kadar yönetim bende. | Open Subtitles | لقد غادر المكتب ولن يعود وهذا يعنى اننى سأكون المسؤول حتى اشعار آخر |
terk etmiş sayıImaz. Sadece gitti. Zaten küçük bir meseleydi. | Open Subtitles | لا . "لم يتركها "لقد غادر لقد كان شيئاً صغيراً حقاً |